Çirkin Kral'a şimşir tarak
Kadınların üzerine araba sürmek, kafalarına bardak koyup ateş etmek, kırıklı-çıkıklı ağır fiziksel şiddet uygulamak gibi huyları olan efsane yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney yine gündemde.
Altın Portakal'da "Mukadderat" filmindeki rolüyle 'en iyi kadın oyuncu' seçilen Nur Sürer, ödülünü 'Çirkin Kral'a atfetti:
"Bu ödülü değersizleştirilmeye çalışılan en kıymetli ustamız Yılmaz Güney için alıyorum..."
Yılmaz Güney hakkında daha önce de benzer çıkışları olan Farah Zeynep Abdullah'tan beklenen tepki gecikmedi tabii: "Ne Yılmaz Güney'i be!"
Haklı mı Haklı bence Farah. Yılmaz Güney'in iyi bir sinemacı olması başka, kadın hakları idolü haline getirilmesi başka mevzu çünkü.
Kadın haklarından bahsedilen bir teşekkür konuşmasında Yılmaz Güney'in bu şekilde anılması, kontekstten kopmuş, kel başa şimşir tarak olmuş.
Üstelik ödül, 'en iyi kadın oyuncu' ödülü. Filmin hikâyesi, yine bir kadın hikâyesi.
Nur Sürer ille de ithaf edecekse ödülünü her şeyden önce bir kadına ithaf etseymiş keşke.
Mesela ilk kadın yönetmen Cahide Sonku. Yahut ilk kadın oyuncu Afife Jale.
Yılmaz Güney'den daha mı az "değersizleştirildiler" Allah aşkına
Adına ödüller verilen Afife'nin mezar yeri bile tam belli değil haddizatında.
Kendim sevgili yapmış gibi sevindim
Demet Özdemir'le evliliği ancak 1 sene süren Oğuzhan Koç, sonunda yeni bir aşka yelken açtı.
Ünlü oyuncu ve müzisyen, yeni sevgilisi Hazal Subaşı ile fotoğrafını paylaşarak ilişkisini ilan etti.
Valla kendim sevgili bulmuş gibi sevindim.
Çünkü Demet'le ilişkisi biraz nasıl desem...
Mahzun bitmişti Koç'un. Araya hatırlı isimler sokmalar, canlı yayında ağlamalar falan...
Sanki kız tarafı kararlı ve ne istediğini bilen, oğlan tarafıysa bu beklenmedik ayrılıktan afallamış ve hâlâ âşık gibiydi.
Yeni çifte mutluluklar dileriz.
İşyerinde regl halleri
Oyuncu Hafsanur Sancaktutan o tartışmayı yeniden gündeme getirdi:
"Sette regl olursam erkeklere de 'Regl oldum' diyorum. Bilerek yapıyorum. Mümkünse bir erkekten ağrı kesici istiyorum, ped aldırıyorum. Çünkü bu normal."
Sancaktutan'ın bu sözlerine destek çıkan da çok, karşı çıkan da.
Bence de adet görmek tıpkı nezle olmak gibi gayet doğal bir insanlık hali.
Hiçbir kadının bundan utanacağı bir şey yok.
Hafsanur'un da bütün iyi niyetiyle buradan yürüdüğü, bunu anlatmaya çalıştığı aşikâr.
Ama bir şeyin "normal" olmasıyla "aleni" olması yine de farklı geliyor bana.
Yakın bir arkadaş söylese sıkıntı yok.
Ama çalıştığım yerdeki bütün kadınların o anda hangileri regl, hangileri değil... Merak da etmem açıkçası.
Çünkü âşık olmak da normal bir şey ama her yerde söylemezsin.
Herkesin tuvaleti geliyor ama bunun için anonsa gerek yok mesela.
Ağda normal değil mi
Normal elbette ama otobüs durağında eksik kalsın.