Boğaz'da lüks bir Japon balıkçı kayığı

Galataport'ta açılan ultralüks Japon restoranı Roka'nın 'robata'sı yani Japon usulü ızgara barı çok eğlenceli... Siz kenarında oturuyorsunuz, ortada siz izlerken yemekleriniz hazırlanıp pişiriliyor. Bu gelenek, balıkçıların, tuttukları balıkları pişirdikten sonra kürekleri aracılığıyla diğer balıkçılarla paylaşmalarından geliyormuş. Galataport'un Fındıklı ucunda, en lüks restoranların toplandığı bölümünde açılan Roka'da beni en şaşırtan şeyden başlayayım: Fiyatlar. Londra'da Zuma'nın kardeş restoranı olarak açılan, sonra Mayorka, Dubai gibi pahalı destinasyonlara sıçrayan Roka'nın menüsünde ararsanız 450 liralık istiridye mantarlı antrikot tabağı da var ama tavuk şiş de 60 lira mesela. Bar menüsündeki kokteyllerin 110 liradan başlaması da ilginç geldi çünkü örneğin Kuruçeşme'de yeni açılmış, henüz isim yapmamış mekânlarda bile artık 130 lira gibi fahiş rakamlar ödeniyor. Dolayısıyla ilk izlenim: Lüks ama öyle korktuğum kadar da değilmiş, beni cebimden yakaladın, sevdim seni Japon...Mekânın en merak ettiğim kısmı 'robata'ya kurulduk. 'Robata' Japon usulü ızgara demek. Bar gibi. Siz kenarında oturuyorsunuz, ortada yemekler hazırlanıp pişiriliyor. Bu gelenek, Japonya'nın kuzey kıyılarındaki balıkçıların, tuttukları balıkları pişirdikten sonra kürekleri aracılığıyla diğer balıkçılarla paylaşmalarından geliyormuş. Farklı ısılarda hazırlanması gereken siparişlere göre ızgaralar ateşin üstünde yükselip alçalıyor.'Ne bağırıyor bunlar'Bu tür üst segment dünya zincirleri Türkiye'de şube açtıklarında genelde başına Türk şef koymazlar. Robata'nın içinde çalışan yerli-yabancı personelin başında gülümsemesi yüzünden eksik olmayan, dünya şirini, genç bir Türk şef var: Suna Hakyemez. Meğer daha önce Londra'daki diğer Roka'larda çalışmış. Suna alçak sesle siparişleri ve direktiflerini söyledikçe diğerleri hep bir ağızdan bir anda "Hai" diye haykırıyorlar. "Ne bağırıyor bunlar" diye sordum, Japoncada "Tamam şef" anlamına geliyormuş. Karamelize soğan ve wafu sosuyla göbek salataMekân öğleleri kapalı, 17.30'da açılıyor. Yarım saat içinde müşteriler gelmeye başlıyor. Galataport'a çok ilgi gösteren Arap turistler ilginç biçimde burada yok. Onun yerine İstanbul'da çalışan, Batılı olduklarını düşündüğüm bir erkek arkadaş grubu, iş çıkışı kadın kadına gelmiş masalar, baş başa sevgililer, diğer misafiri beklerken aperatif alan tekliler... Salı akşamı olmasına rağmen ilerleyen saatler için bütün masalar rezerveymiş.Yemekten önce içtiğim baklava colada (Pina colada'nın fıstık şuruplu hali)