Ozan Akbaba'nın başrolde olduğu filmi oynuyor şu anda: Bak Postacı Geliyor. Biraz daha yaşı olanlar Kemal Sunal'ın filmini de hatırlar: Postacı.

Zamane çocukları söylüyor mu bilmiyorum ama bizim çocukluğumuzda şarkısı vardı: "Bak postacı geliyor / Selam veriyor / Herkes ona bakıyor / Merak ediyor..."

Siz siz olun, eğer bir çocuğunuz varsa bu filmlerden birini izlettirin ya da en azından şarkıyı öğretin.
Çünkü başka birçok meslek gibi, postacılık da tarihe karışıyor.
Artık mektup yerine mail, WhatsApp gibi birçok yenilik var.
Danimarka'da tam 400 yıldır posta hizmeti veren PostMord faaliyetlerini durdurma kararı aldı.
"Postacı" lafını duyan çocuklar yakında bunun ne olduğunu bize soracaklar.
Ben bir cevap düşündüm çocuklara: "Postacı dediğiniz, aslında bir çeşit ulak. 20'nci yüzyılda çok kullanıldı..."
Hey gidi mektuplar, sandıklar dolusu mektuplar, kartpostallar, iadeler, taahhütler, iadeli taahhütler...

Türkiye'nin İskandinav kısmı

Karaman'ın Antalya sınırındaki dağ köyü Daran, etrafını saran dağların yüksekliği nedeniyle günde sadece 3 saat Güneş görüyormuş.

İlkbahar gene iyi: Güneş sabah 9'da yüzünü gösteriyor.
Asıl mesele kış ayları: Saat öğle 12.00 gibi doğan tembel Güneş, 15.30'da paydos ediyor.
Türkiye'nin İskandinavya'sı gibi. Ha deseniz Kuzey ışıkları görünecek.
Köy halkı Güneş'in böyle part-time çalışmasına alışmış ama baharı da iple çekiyorlarmış.

Kışa hazır mıyız