2025'in ilk meselesi

Safım galiba, acaba "Ünzile"yi mi yorumlayacak diye mırıldandım. Sezen Aksu'nun "Kardelen"i de olabilirdi Narin için. Hele Hadise'nin yorumuyla ne güzel olur! Sonra şarkıya başladı Hadise...

Yeni yılın ilk dakikalarını yaşıyorduk ki televizyonda Hadise'ye denk geldik. Çok dokunaklı bir konuya, hepimizin içinde yara olan Narin konusuna değindi.

Aferin Hadise'ye diye düşündüm. Hep şarkı-türkü olmaz, hayatın diğer renkleri de olmalı bir yılı uğurlayıp yeni birini karşılarken.

Şarkısını Narin'e ithaf ettiğini söyledi Hadise.

Ben mi fazla iyi niyetliyim nedir, acaba "Ünzile"yi mi yorumlayacak diye mırıldandım. Sezen Aksu'nun "Kardelen"i de olabilir Narin için...

Hele Hadise'nin yorumuyla.

Tüm bunlar yerine kendi şarkılarından birini seçti: "Sıfır Tolerans".

Bu tür insanlara hiç tolerans göstermemeye bağladı bu seçimini...

Pek de ikna edici olmayan şekilde.

Sonra şarkıya durdu: "Her şey burada bitti Toparlan gidiyorsun..."

Gözümün önünde Narin'in saçları yandan ayrılmış gülümserkenki fotoğrafı...

Donakaldım.

Devam ediyor Hadise:

Haberin Devamı

"Bir tatlı tesadüfken Şimdi acı tecrüben oldum Ben de yanıldım Sen hep biraz yalandın..."

Ne diyor canım bu kadın

Baktım sadece ben değil, ekrana bakan herkes aynı dertten mustarip.

Acaba bir biz mi aşırı hassasız diye X'e falan baktım... Başka birçok insan benzer bir rahatsızlık içinde.

Yani bu kadar doğaçlama bir şey mi bu Evvelce bir akışı, orkestrasyonu, provası falan yok mu

Hiçbir art niyet olmadığına adım gibi eminim ama bunun insanları gücendirebileceği falan, kimsenin mi dikkatini çekmedi

Dermancıoğlu Sucukları

Hep deli dolu, neşeli halleriyle bildiğimiz Esra Dermancıoğlu, bundan 1 sene kadar önce "Katarsis" programında dökmüştü içini. Şaşırtıcı şekilde büyük sevgileri olmadığını, bir hayat arkadaşı bulamadığını, yalnızca kendiyle anlaşabildiğini anlatmıştı. Deli olmadığını söylemişti.

Ben de bu "deliliğin" ona çok yakıştığını, bizi ters köşe yapmayı bırakmamasını istemiştim hadsizce.

Meğer o mesele ilerlemiş ilerlemiş, Paris'e yerleşmeye kadar varmış.

İstanbul'daki evini kapatmış, geldikçe senarist Ece Yörenç'te kalıyormuş.

Bu iki kadını aynı evin içinde düşünemiyorum, o açıdan süper fikir ama Dermancıoğlu'nun İstanbul'da işi olmayacağı zamanlar da olacak.

Haberin Devamı

Ajans kurmak, sucuk-kaşar satmak