EN son 2 yıl önce Bursa'ya gitmiştim. Kısa bir turdu benim için. Gezdim, gördüm kestane ve iskender kebap arasına sıkışan mutfağını deneyimleyip geri dönmüştüm.

Kısa süre önce yaptığım ziyaret ise Bursa'ya bakış açımı baştan sona değiştirdi.

*

Nasıl oldu bu değişim

*

Yusta bağlarının büyüsü ve Bursa mutfağının damak çatlatan lezzetleriyle.

Yaşadığımız bu eşsiz deneyimde şef Atakan Özen, bize eşlik etti.

*

Atakan Bey'in sofrasına ilk kez konuk oldum.

*

Tola markasıyla, çok özel bir konumda inanılmaz keyifli bir mekân yaratmış.

*

İşte bu girişimin kazananı da Bursa olmuş.

*

Neden

Çünkü kısa sürede, bağın kendi üzümlerinden üretilen şarapları ve menüdeki yerel lezzetleri tatmak isteyenler sayesinde yeni bir gastronomi hareketi oluşmuş.

*

Atakan Bey, belli ki ilgiden memnun.

*

İlgi arttıkça kalite ve farklılıkları daha da öne çıkarmış.

*

Keşke Anadolu'nun diğer kentlerinde de böyle risk alan, yatırım yapan ve kentlerin lezzetlerini doğru bir sunumla öne çıkaran isimler çoğalsa.

Bursa buluşmasında Atakan Bey'le kısa bir sohbetimiz oldu.

*

Kendisi Bursa hayaliyle ilgili şunları anlattı:

HAYALİMİN PEŞİNDEYİM

"Bursa gastronomi açısından çok zengin bir kent. Ama bugüne kadar bu zenginliği doğru şekilde paylaşamamışız. Ben hayallerimin peşinden koştum ve bir marka yarattım. Şimdi o marka bu kentte yeni bir hikâye yazıyor. O yüzden bu yolculuktan çok mutluyum."

*

Umarım Bursa'daki bu gastronomi hareketi herkese örnek olur.

ÖĞRENİN AMA KALICI OLSUN

Eğitim girişimcileri Burcu ve Cihan Baba'yla keyifli bir yemek yedik.

*

Sohbetimizde b-mathprofession çatısı altında yaptıkları kurumsal eğitimlerden bahsettiler.

*

Eğitim deyince aklıma sıkıcı toplantılar, slayt gösterileri geldi.

*