Bismillâhirrahmanirrahîm!
7 EKİM 2023'ten bu yana dünya ne büyük bir direnişe şahit oldu, değil mi İnsanlık; hakkını ve topraklarını savunmanın ne anlama geldiğini yakından gördü. Bu kararlı direnişin "mutlaka" zaferle sonuçlanacağına inanıyoruz. Sonuç ne olursa olsun, Filistin'in şanlı mücahitleri, insanlığın unutamayacağı kadar onurlu bir mücadele ortaya koydular. Karşılarında küresel güçlerin silâhlarıyla desteklenmiş bir Siyonist yapı vardı; mücahitlerin ise imanları!..
İki senedir, o ne muhteşem direnişti Ya Rabbi! Hem HAMAS'ın askerî kanadı Kassam Tugayları hem de halkın direnişi tam anlamıyla efsanevî bir mücadele oluşturdu. Karşılarında İsrail, Amerika ve tüm Batılılar olarak (halklar hariç) sömürgeci ve emperyalist güçler vardı. Filistinlilerde hiçbir el titremesi yaşanmadı. Önde gelen komutanları İsmail Heniye, Yahya Sinvar ve diğerleri şehit edilmesine; halktan 70 bin civarında şehit verilmesine rağmen hiç geri adım atmadılar.
Ortada, savaş değil; aç bırakılmak ve soykırım vardı. Filistin ablukası bir toplumu imha politikasına dönüştü. İsrail'in azmettiricisi, baş destekçisi Amerika, Gazze Şeridi'ni bir turizm merkezi yapacağını defalarca söyledi. Bu ne büyük gasp ve işgalcilikti! Mücahitler hiçbirine boyun eğmedi. Yollarından vazgeçmediler. İsrail'in Siyonist Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, şu itirafı yaptı: "Gazze'yi işgal etsek de HAMAS'ı yenemeyiz." (14 Eylül 2025)
Hele o bacıların fedakârlıkları… "Başka ülkelerde zillet içinde yaşamaktansa ülkemizde onurumuzla ölelim" diyorlardı. Bu, ölümüne bir kararlılıktı.
ROTAMIZ GAZZE
GELİŞMELER insanlığın vicdanını kanatıyordu. Yöneticiler sömürgeci efendilerinin talimatlarına uysa da; halklar soykırım ve açlığa karşı tepkilerini çeşitli platformlarda ifade ediyorlardı: Mitingler, basın açıklamaları, yürüyüşler, gösteriler… Saadet Partisi Genel Başkanı, 2 Ağustos 2025 günü GİK, il başkanları ve MİLKO'ların hazır bulunduğu toplantı sonrası şu kararı açıkladı: "Kaptan Saadet; Rotamız Gazze!" Bu söylem kısa sürede bütün dünyada karşılık buldu.
Gönüllüler, yardımlar, gemiler, hazırlıklar… Türkiye; Gazze'deki açlık, soykırım ve ablukayı kırmak için "Necmettin Erbakan İnsanî Yardım Filosu" olarak harekete geçti. Tunus, İspanya, İtalya, Malezya ve Yunanistan'dan gemiler kalktı. 46 ülkeden gönüllü aktivistler insanî girişime destek verdiler. Filo'nun genel adı "Küresel Sumud Filosu" olarak belirlendi. Gemilerin resmî, teknik ve yol şartlarına göre hazırlığı tamamlandı.
İsrail de boş durmadı. Daha gemiler harekete geçmeden dron saldırılarına başladı. Saldırılar yolda da sürdü. Dünya nefesini tutmuş, Küresel Sumud Filosu'nu izliyordu. İsrail saldırıları arttı. Buna rağmen "Mikeno" adlı gemi 1 Ekim gecesi Gazze'ye girmeyi başardı. Limandaki Gazzelilerin sevinçlerini görmeliydiniz: Geldiler… Bizimkiler… Kardeşlerimiz!.. İsrail'in "yenilmez" olmadığını bütün dünya gördü.
İsrail, ilk gün 223 aktivisti gözaltına aldı. Gemilerini ve kendilerini alıkoydu. Seyahat hürriyetlerini engelledi. Ertesi günlerde gemilerinin tamamını kontrolüne aldı. Gönüllüleri ülkelerine gönderdi. Cumartesi günü Türkiye'den giden aktivistler İstanbul'a indi. Diğer aktivistler de ülkelerine gönderildi.