İnsanlığın 'vicdan' arayışı

Bismillâhirrahmanirrahîm!

DÜNYA, Siyonist İsrail'in büyük bir terörist, inatçı ve barışa uzak bir yapı olduğunu; işgalciliğe kadar uzanan "ısrarlı" sömürgeciliğini yakından gördü. Zulüm ve soykırımcılığına şahit oldu.

Uluslararası hukuk, savaş hukuku diye bir değer tanımadığını; lügatlerinde insan hakları kavramının bulunmadığını öğrendi. İşgalci İsrail, şiddet ve kandan beslenen bir topluluk olduğunu ispat etti.

Terörist İsrail, özellikle Suriye olaylarından sonra hedefinin yalnız Gazze olmadığını, "yayılmacı bir politika" izlediğini açıkça ortaya koydu. Arz-ı Mev'ud adı verilen sapkın inançlarına katı bir anlayışla bağlı olduklarını gösterdiler. Bu sapıklığa alet olmak istemeyenlere diş gösterdi. Esad'ın Suriye'yi terkinin arkasından Golan Tepeleri'ni aştı; Şam'a, Kuneytra'ya kadar ilerleyerek işgalciliğini ispatladı.

10-11 Eylül günleri yaşanan 24 saat içinde 5 ayrı İslâm ülkesini hedef aldı. Bu süreçte Filistin, Lübnan, Yemen, Katar ve Tunus'a saldırdı. İçine nefret çöreklenmiş, gözü dönmüş bir yapı olduğunu gösterdi. 77 yıldır Filistin bölgesini işgal altında tutuyor. Filistin bölgesinin ancak Filistinlilere ait olduğu gerçeğini bir türlü kabullenmek istemiyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa'nın partisinin genel merkezini ziyaretinde yaptığı konuşmada, Filistin ve Gazze'den sonra Siyonistlerin hedeflerindeki yeni şehirleri açıkladı: "Bağdat, Şam, Tahran, Ankara, hatta Londra! Umarım yakın zamanda, İsrail'in arkasında durup ona destek veren başta ABD olmak üzere diğer ülkeler desteklerini çekerler."

(13 Eylül 2025)

KÜRESEL SUMUD FİLOSU

İKİ aydır hazırlık yapan Küresel Sumud Filosu, hava şartları, küresel oyunlar, teknik eksiklikler gibi engelleri aştıktan sonra 14 Eylül Pazar günü Tunus'tan Gazze'ye doğru yola çıktı. Başta Türkiye milletvekilleri olmak üzere İslâm dünyasından bazı aktivistler gemiye alınmadı. Bunlardan Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan şu açıklamayı yaptı: "Bir yol açılmıştır. Bu yolda yürüyenler Allah'ın izniyle hedefe ulaşacaktır." Yaşananlar hiçbir aktiviste azim ve kararlığından bir şey kaybettirmedi.

Gelişmeler sırasında Malezya ziyaretinde bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, iktidarlarının tavırlarına rağmen Avrupa'dan, Amerika'dan vicdanlı kişilerin filoda bulunmasının büyük önem taşıdığını belirterek şunları söyledi: "Milletimizin fedakârlığı tarihe geçti. Milletvekillerimiz başta olmak üzere pek çok kardeşimiz büyük cesaret ve fedakârlık gösterdiler. Bu girişimi başarısız kılmak isteyen ellerin farkındayız. Önceliğimiz; ablukanın kırılması, işgalin durdurulmasıdır."

Sumud Filosu yola çıkma hazırlığındayken iki teknesi İsrail'in saldırısına uğramıştı. Gemiler hasar gördü. Gözdağı amaçlı saldırılar aktivistlerin azmini biledi. Bu sebeple tek kişi geri adım atmadı.

Çünkü onlar insanlığın "ortak vicdanı" olarak oradaydılar. Açlık, soykırım ablukasını yarıp insanları açlıktan kurtarmak istiyorlardı. Bazı aktivistlerin açıklamaları şöyleydi:

"Amacımız, insanî yardımı Gazze'ye ulaştırmak, savaş suçu olan açlığı silah olarak kullanmayı tarihe gömmektir." (Yusuf Acisa, Cezayir Milletvekili)

"Küresel Sumud Filosu halkların uyanışının bir işaretidir." (Arturo Scotto, İtalyan Temsilciler Meclisi Milletvekili)