Oscar Wilde'ın sıradışı yaşamı

Onu yakından tanıyan bir arkadaşı, "Oscar Wilde'ın en büyük tiyatro oyunu kendi yaşamıydı. Bir Yunan tragedyasını andıran bu oyunun en heyecanlı seyircisi de Wilde'ın kendisiydi" dedi. Wilde'ın yaşamı dramatik ve sıradışıydı, dolayısıyla hayatı, eserlerinden daha çok incelendi. Oscar Fingal O'Flahertie Wills Wilde, sadece yazdıklarıyla değil, yaşadıklarıyla da edebiyat tarihine damga vuran bir yazardır.

16 Ekim 1854'te Dublin'de doğdu. İğneli üslubu ile geç Victoria dönemi Büyük Britanyası'nın en başarılı ve ünlü yazarlarının arasına girdi. Bir dava sonucu ahlaksızlıktan suçlu bulununca büyük bir düşüş yaşadı ve doğduğu ortamla tam bir zıtlık içinde Paris'te fakir bir otel odasında öldü. Babası ünlü bir göz doktoru, annesi ise devrimci şiirler yazan bir şairdi. Babası 1864'te tıp bilimine hizmetleri nedeniyle şövalye ünvanı aldı. Bu entelektüel ortam, Wilde'ın düşünsel dünyasını şekillendirdi. Trinity College ve Oxford'da eğitim aldı.

Haberin Devamı

Wilde, sıradışı bir öğrenciydi; kolejinin en saygın ödülü olan Berkeley Altın Madalyası'nı kazandı. 1874'te Magdalen Koleji'nden burs kazandı ve üniversite hayatına orada devam etti. Dönemin erkeklerinden farklı olarak, çevresindekileri şaşırtacak uzun ceketler, golf pantolonları ve kadife ceketler giydi. Odasını güzel çiçeklerle ve porselenlerle süsledi. Kaba kuvvetle oynanan eril sporlardan hoşlanmayan Wilde, kibar ve zarif bir erkek olarak kabul görmeye çalıştı. Onun, farklı yaşam tarzı bir grup öğrenci tarafından fiziksel saldırıya uğramasına neden oldu. Wilde, ölene kadar çok sevdiği yaşam tarzından vazgeçmedi. Londra'da kraliçenin danışmanlarından olan Horace Lloyd'un kızı Constance Lloyd ile tanıştı. Wilde ve Lloyd, 1884'te Londra'da evlendi.

Evlilik yılları, yazarın en verimli yılları oldu. İki çocukları oldu ancak evlilikten sonra Wilde'ın erkeklerle olan ilişkileri gündeme gelmeye başladı. Lord Alfred Douglas ile ilişkisi, dönemin ahlak anlayışına aykırı bulundu ve Wilde 1895'te 'ahlaksızlık' suçlamasıyla iki yıl hapis cezası aldı. Wilde'ın yankı yaratan davasından sonra eşi Constance ve çocuklar, 'Holland' soyadını aldı. Bir süre sonra Wilde'ın Lord Douglas ile ilişkisi basında yer etmeye başladı. Lord Douglas'ın babasına, kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle iftira davası açtı ancak Wilde, Victoria Dönemi'nin katı ahlak kuralları altında ezildi. Douglas'ın babasının açtığı karşı dava sonrası ahlaksızlıkla suçlandı. "Dorian Gray'in Portresi" adlı eseri mahkemede kanıt olarak kullanıldı.