Fransa, Türkiye'ye karşı bazen düşmanca siyaset izliyor, Osmanlıların tarihte kendisine yaptığı büyük iyilikleri unutmuşa benziyor. Fransa yatsın kalksın dua etsin. Osmanlı olmasaydı, bugün belki de Fransa diye bir devlet olamayacaktı! 1519'da I. François, İstanbul'u Türklerden alacağını ve Anadolu'dan tamamen kovacağını vadetti ve bu sayede imparator seçildi. İmparator seçilen I. François, Şarlken'e karşı Pavia Savaşı'nda yenildi ve esir düştü. Osmanlı'yı yok edeceğini söyleyen I. François, annesi vasıtasıyla Kanuni Sultan Süleyman'dan yardım istedi.

Kanuni, yardım dileğini karşılıksız bırakmadı ve Şarlken'e karşı Fransa'yı koruma kararı aldı. Şarlken'e esir düşen François, Kanuni sayesinde hürriyetine kavuştu. Kanuni zamanında Avusturya'da hakim olan Habsburg Hanedanı, akrabalık ilişkilerini kullanarak ve ticari imtiyazlarla Avusturya, Macaristan, Almanya, Vatikan, İspanya ve Portekiz ile birlikte Fransa'ya ve dolayısıyla Osmanlı'ya karşı bir ittifak oluşturdu. Fransa, Habsburg Hanedanlığı'nın tacizine oldukça fazla maruz kaldı. Kuzeyden Kutsal Roma- Cermen İmparatoru Şarlken'in orduları, aşağıdan ise Venedik ve İspanyol donanmaları Fransa'yı taciz ediyordu.

Fransa ile Osmanlı İmparatorluğu arasında yapılan anlaşmalar uyarınca, Kanuni, Fransa'yı korumak üzere Barbaros Hayrettin Paşa'yı Fransa'nın liman kenti olan Toulon'a yolladı. Osmanlı donanmasına görkemli bir karşılama merasimi hazırlayan Fransızlar, gemilerine Osmanlı bayrağı çekti. Barbaros Hayrettin Paşa, Fransa'da adeta bir padişah gibi ağırlandı. Barbaros, Fransa'ya yakın olan staratejik adaları ele geçirdi ve bu adaları Fransızlara bıraktı. Osmanlı donanması ve beraberindeki binlerce yeniçeri, 1543-44 yıllarını Fransa'nın Toulon şehrinde geçirdi. 100 kadırga ve yaklaşık 30 bin yeniçeriden oluşan Osmanlı ordusunun kentte bulunacağı süre boyunca şehrin boşaltılması emredildi, emre uymayanlara ölüm cezası uygulandı. Her evden sadece aile reisinin kalmasına izin verildi. Bu zahmetlerden dolayı Toulon şehri 10 yıl boyunca vergiden muaf tutuldu.