Camille Claudel, aşkı için hayatını mahveden bir kadındır. Ailesi dahil, herkes tarafından yalnızlığa mahkum edilen Camille, akıl hastanesinde ölümüne kadar 30 yıl kaldı; bu süreçte aşkının diyetini ödedi. Sevdiği adama tek bir satırla sitem etti: "Hepsini aldın, hepsini; gençliğimi, yapıtlarımı, her şeyimi." Annesi ve kız kardeşi onu bir kez olsun akıl hastanesinde ziyaret etmediler, ara sıra kardeşi Paul onu görmeye geldi.

Ölünce, hiç kimse ölüsünü dahi almaya gitmedi. Camille, 19. yy sonlarında Fransa'da kadınların sanat eğitimi almasının yasak olduğu bir dönemde, heykeltıraş Alfred Boucher'in atölyesinde heykel eğitimi aldı. 1882'de, birkaç arkadaşı ile kendi stüdyosunu kurdu. Boucher'in tavsiyesi üzerine, 1883'de Rodin ile tanıştı ve ertesi yıl Rodin'in atölyesinde çalışmaya başladı. Rodin'e hem modellik yaptı hem kendisiyle ilişki yaşadı. Rodin ile tanıştığında henüz 17 yaşındaydı. 41 yaşında olan Rodin ise o sıralarda evliydi.

Camille ile Rodin ilişkisi başladığında, Rodin 20 yıllık evliydi. Bu ilişki sırasında Camille'in hamile kalıp düşük yapması sonucu ilişkileri açığa çıktı ve ailesi onu reddetti! Bu süreçte Rodin'in kendisinden daha yetenekli Camille'in birçok eserini sahiplendiği dedikodusu yayıldı.

Birlikte oldukları on yıl içerisinde Camille'in, Rodin'in birçok eserine ilham verdiği, şekillendirdiği hatta Rodin'in heykellerinin el ve ayaklarının ona ait olduğu söylendi. Daha sonra Rodin imzalı ancak Camille tarafından modellenen birçok heykel ortaya çıktı. Rodin'in "Cehennem Kapıları" isimli eserinin büyük kısmını, Camille'in yaptığı iddia edildi.

Camille, eserlerini sergilemek istediğini söylediğinde, bu talep Rodin tarafından aşağılanarak reddedildi. Camille'in psikolojik sıkıntıları, Rodin'den hamile kaldığı bebeğini, geçirdiği kaza sonrası kaybetmesi ile başladı. Rodin'in kendisine karşı sergilediği kaba tavırlar, onu rakibi olarak görmesi, ikiliyi ayrılığa götürdü. Camille'in psikolojisi gitgide bozulmaya, depresif ve paranoid bir ruh hali içersine girmeye başladı. Geceleri uyanıyor, heykeller yapıyor ve sonra onları kırıp parçalıyordu.

Bu özelliğini Rodin'den aldığı söyleniyor. Rodin, sadece hayatındaki kadınlara değil heykellerine de şiddet uyguluyordu. Camille, daha fazla sömürülmeye dayanamadı ve 1893 yılında ayrıldılar. Fakat Rodin, yine de Camille'in hayatını zehir etmekten geri kalmadı. Ayrılık kararını Rodin verdi ve bir daha da geri adım atmadı. Rodin'in katı ve acımasız bir karakteri vardı. Rodin'in bir başka kadın, Rose Beuret ile gitmesi, Camille'i çıldırttı. Camille, yaşadığı bu ilişki nedeniyle ailesi tarafından dışlandı, hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmadı; ağır bir sinir krizi geçirdi, bir daha da iyileşemedi!