Kılık kıyafet hakkında konuşmayı normalde hiç sevmem çünkü bence herkesin kendi kişisel tercih alanıdır giyinme konusu. Benim beğendiğim bana güzel, onun beğendiği ona güzeldir ve bir ölçüye kadar kimsenin giyimi kimseyi ilgilendirmez ama işte o "bir ölçüye kadar" kısmı var ya, işte sorun orada başlıyor.

Bir şeyin ölçüsünü belirleyebilmek için bir sabite olması gerekiyor. Buraya "mihenk taşı" demek uygun düşer mi bilmiyorum ama mihenk taşı gibi bir sabiteniz olması gerekiyor diyeyim ben. Ayrıca bu mihenk taşının, sabite olduğunu herkes kabul etmeli. Dinimiz, sabite olarak Kur'an ve sünneti kabul ediyor. Kur'an ve sünnetten yola çıkarak oluşan giyim tarzına da tesettür diyoruz. Tesettüre göre giyinmek pek çoğumuzun olmazsa olmazı ama herkesin değil. Olabilir çünkü herkes dindar değil. Dindar olsa da tesettürlü giyinmeyenler de var. Kısaca tesettür "giyinme" başlığının altında özel bir giyinme biçimi. Peki geri kalan giyinme biçimleri neler Açıkçası ben de bilmiyorum ama bildiğim bir tasnif daha var, o da "yerine ve zamanına göre giyinme"

Yerine ve zamanına göre giyinme, toplumun yazısız kuralları arasındadır, bunlar genellikle okulda falan öğretilmez, yaşarken kendiliğinden öğrenir insan. Mesela mağazalarda kadın reyonlarının çoğunda ofis çalışanlarının tercih ettiği kıyafetler bölümü vardır, pazara çıkmak vb günlük işler yapmak için oradan kıyafet almazsınız. Daha uç bir örnek vereyim: Takım elbisesiyle şezlonga uzanıp güneşlenen birini göremezsiniz çünkü plajda takım elbise giymenin ne yeridir ne zamanı.

Tersi mümkün müdür yani plaj kıyafetiyle sokakta gezmek Dünyadaki duruma bakarsak karşımıza şu çıkıyor:

Barselona caddelerinde 2011'den beri plaj kıyafetiyle dolaşmak yasak. İhlalinde ceza uygulanıyor. Hırvatistan'da şehir merkezinde plaj kıyafetiyle dolaşmak yasak, ihlalinde 265-600 € ceza uygulanıyor. İtalya, Venedik'te 500 € ceza var. Albufeira ve Portofino'da mayo ve bikiniyle sokakta dolaşanlara 1500 €'ya varan cezalar veriliyor. Portofino belediyesi, bu yasak kararlarının artan turist yoğunluğu ve kamu düzeninin bozulması gerekçesiyle alındığını belirtmiş. Ayrıca bu adımla kentin huzurunu ve estetiğini korumayı hedeflediklerini söylemişler.

Dünyada durum bu.

Böyle olması da makul, sebebini belirttim yukarıda, nasıl takım elbiseyle plajda güneşlenmeye kalkmazsanız, plaj kıyafetiyle de sokakta gezmezsiniz mantığı işliyor yani "yerine ve zamanına göre giyinme" yazısız kuralına uymak ya da uymamak mesele. Yazının devamında konuyu bu kadar uç örnekler seviyesinde işlemeyeceğim. Bu örnekleri konu daha anlaşılır olsun diye verdim. Üzerinde durmak istediğim şey bu kadar uç örnekler değil.

Üzerinde durmak istediğim konu, hastaneye göbeği açık kıyafetle geldiği için doktor tarafından muayenesi reddedilen kızın giydiği gibi kıyafetler. Bu modellere crop diyorlar. Genellikle şortlarla, dar pantolonlarla, mini eteklerle kombin ediliyor ve memleketimizin örfünde açık kıyafetler olarak görülüyorlar. Konya'daki doktor Hasan Hüseyin Uysal'ın, genç kızın hastaneye çıplak gelmiş gibi olmasını düşünmesinin sebebi de örf. Konya gibi tutucu bir yerde crop giymek, İstanbul'da crop giymek gibi olmasa gerek. Tabi konuyu doktorun yobazlığına yoranlar da çok oldu sosyal medyada, doktoru tanımadığımız için işin aslını hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz ama yazının eksenini doktorun davranışının doğru olup olmadığına da yöneltmek istemiyorum çünkü kadınlar, özellikle genç kızlar için üretilen kıyafetler üzerinde durmak istiyorum.

15-25 yaş aralığında genç kızlara bu yaz neredeyse crop giymekten başka seçenek sunulmadı. Muhafazakar diye bilinen semtlerdeki mağazalarda bile genç kızlar için kıyafet satan reyonlar crop bluzlerle doluydu. Yukarıda dediğim gibi kombin olarak satılanlar da kısacık şortlar, daracık pantolonlar, minicik eteklerdi. Bunların fiyatları da bu ekonomik krizde herkesin bütçesinin erişebileceği cinstendi. Bir genç kız, üstüne giymek için azıcık derli toplu bir şey arasa elini neye atsa yanıyordu çünkü nasıl oluyorsa beş on santim fazla kullanılan kumaş, etiket fiyatına katbekat yansıyordu. Bu durumda -biraz da gençlik hevesiyle muhtemelen- sepetlere crop bluzlar ve kombinleri atılıyordu tabi.

Sonra da çok açık giyinen kadınlardan söz ediliyordu yoplumda. Mesela İslamcı bir tüccar çok satıyor diye mağazasına crop bluzlar ve kombinlerini gönül rahatlığıyla koyuyor, satıştan güzelce kâr ediyor ve eşe dosta "Kadınlar, bunları nasıl giyiyorlar ya!" diye sitem edebiliyordu. Evet evet, bunların hepsini aynı anda yapabiliyordu İslamcı abimiz.