Suudi ve Mısır Yahudi'sinden merhamet beklemek!

Bugün yazımıza, kısa bir tiyatro ile başlayalım. İngiliz derin devletinin başlattığı yenidünya vatandaşlığı ve beraberinde gelişen sorunsuz dünya sloganları tiyatrosu

Bizlere bu tiyatroyla nasıl bir oyun sergilendiğini, zaman tüneline girerek hafızalarımıza işleyelim.

Birilerinin mutfağı iyi çalışıyor. O mutfakta pişip önümüze düşen büyük Ortadoğu projesi, FETÖ ve avanesinin küresel misyon temsilciliği oldu ABD'nin işin yalnızca bir parçası olduğu, derin İngiliz oyuncuların sahayı kontrol ettiği sessiz sedasız bir mutfak

Ardından Turuncu Devrimi ile başlayan, Arap Baharı'nın takip ettiği Ortadoğu oyunları, Türkiye'de 1725 ile devam etti. Oldukça eskiye dayanan geçmişe sahip bu olayları biraz derinlere inip incelemek gerekir.

İngilizlerin Vehhabi geleneğini İslam coğrafyasına bir kurtçuk gibi sokması ve peşinden gelen bölünmeayrışmanın odağında elbette bir akıl yatıyor. Aynı akıl, Gazze soykırımı başladığından beri tüm İslam coğrafyasının kafasını kuma gömmesi için tarihi bir çizgide elindeki fırsatları ince ince işledi.

Yoksa bu insanlık dışı muameleye bu denli sessiz kalmak, insan onurunun tahammül edeceği bir şey değildir.

Dünyadaki her hadisede kendilerine bir pay çıkarmaya çalışan Siyonist akıl etrafında şekillenen Yahudiler, dünyayı yönetme aşkıyla yıllardır aynı dünyanın gözü önünde suç işlemeye ve bunu meşrulaştırmaya devam ediyor. Bu akıl, ABD'de Jeffrey Epstein olarak kendisini göstermiş, devlet adamlarına şantaj düzenleyerek dünyayı nasıl yönettiklerini ve nasıl sömürdüklerini açıkça görmüş olduk. Siyonist aklın ve derinliğinin Babillere kadar gittiğini ve İslam'a ve nizama nasıl düşman olduğunu derinlemesine incelemek de bir ihtiyaçtır.

Afganistan'daki savaş ve ülkenin iç savaşa sürüklenmesi, Irak ve İran savaşının uzun yıllar devam etmesi, Somali, Nijerya gibi ülkelerin iç çatışmalara yönlendirilmesi, Irak'ın Kuveyt'i işgale kalkışması, Türkiye'nin 40 yıldır PKK ile mücadelede bırakılması Suriye iç savaşının bölgesel bir savaşa dönüştürülmeye çalışılması, Libya'nın iç savaş sonrası parçalanması, Rusya-Ukrayna Savaşı, Mısır'daki darbe, Mursi'nin şehadeti

Tüm bunların ardından İngiliz derin aklının ve İsrail denen şeytani oluşumun olduğunu inkar etmek akıl işi olmaz

Şimdilerdeyse Vehhabi aklının Suudi Krallığı'na nasıl işlediğini ve İslam'ın içine bu akılla nasıl bir hançer sapladıklarını görüyoruz. Rahmetli Mursi'nin şehadetinden sonra birçok soru doğmuştur.

Sisi kimdi Mursi'ye en yakın adam olup Hüsnü Mübarek'i deviren Sisi nasıl bir oyunun parçasıydı Kimlerin adamıydı

Mısır'da Müslüman Kardeşler'in devrilmesi sonrasında birkaç iddia ortalığı karıştırdı. Bunlardan ilki iktidarı ele geçiren Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah Al-Sisi'nin aslında Yahudi olduğu iddiasıydı. Böylelikle Müslüman Kardeşler'e karşı çıkanların Yahudi ya da Yahudi piyonu olduğu varsayıldı. Sizce Sisi'nin bir Yahudi olma ihtimali yok mu

Kevin Barret tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Mısır'daki krizle ilgili bir başka komplo teorisi daha dile getiriliyordu. Barret araştırmasında, General Sisi'nin yanı sıra Mısır'daki yeni yönetimi tanıyan Suudi Arabistan hanedanının da Yahudi olduğunu öne sürüyordu. Barret'e göre Arap Baharı işin bir parçası olup, Siyonist aklın amacına ulaşması için ön gösterimdi. Yahudi Sisi darbe yapmış; İsrail ve Suudi hanedanı gibi kriptoYahudilerde bu darbeyi desteklemişlerdi.