Kemalist BAASÇILIK dönemi hortladı

Muhafazakâr bir toplumdan bugün geldiğimiz noktaya dikkat çekmek isterim

Kemalizm ve Kemalist baasçılık

Devlet katında bir sömürü sistemine dönüşen Kemalizm, muhteşem bir sömürü sistemi halini aldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü bu denli sömüren sisteme dur demenin vakti sizce de artık gelmedi mi

Milli Eğitim'den kamu kurum yönetmeliklerine kadar uzayıp giden Kemalist sömürü, muhafazakâr eziklerin de teselli bulma alanı haline geldi.

Laikliği tekeline alan kimi çevrelerce her gün dozajının artırılması, türlü sorunları da tetikliyor. Gelin bir öz eleştiriye gidip kendimizi muhasebeye alalım. Mütedeyyin bir seçmen kitlesine sahip olan AK Parti, son yıllarda evrilmeye muhtaç bırakılmışcasına kendisini ulusal Kemalist alanın göbeğine teslim etti. Parti politikaları gereği seçmeni de muhafazakâr olan AK Parti, bu sebeple eleştirilerin de odağı olmuş durumda.

Seçmen haliyle soruyor; "Bizlere ne oldu da bu denli ulusalcı Kemalist bir çizgiye taşındık" Bu soruyu çok sık duymaya başladık. Malumunuzdur ki ülkemizdeki Kemalist kuluçka merkezleri boş durmadığı gibi AK Parti karşıtı propaganda yapan bazı siyasi partiler de Atatürkçülük ilkelerini rehin almış ve ruhani bir araç gibi kullanmakta.

Bir dönem bu sömürüyü eleştiren AK Parti'nin bugün aynı çizgiye geldiği düşüncesi seçmende karşılık buluyorsa, yönetimin de şapkayı çıkarıp önüne koyması gerekir.

Ülkemizdeki bazı STK'ların toplumu dizayn edercesine Atatürk'ü bir baskı aracına dönüştürmesi, siyaset mühendisliğinden başka bir şey değildir. Son zamanlarda AK Parti iktidarının bunu görmezden gelmesi muhafazakâr seçmen tarafından kırılganlığa sebep oluyor. Bu açık gerçeği artık göz ardı etmemeli

CHP'nin genel ve yerel seçimlerde iktidara bir sopa gibi kullandığı Atatürkçülüğün, toplumun çoğunluğunu rahatsız ettiği aşikârdır. Seküler yaşam alanların yoğunlaştığı bir dönemde, gençlerimizin geleceğinin kültürel yozlaşmayla bir avuç seçkinlerin elinde kaldığını görmekteyiz. Batılı hayalperest kodlarında gezinti yapan gençlik, kültürel alandan zemin kaybediyor.

Bazı siyasilerin ve devlet ricalinin "BAASÇILIK rejimi" gibi Kemalist anlayışı dayatması, iç huzuru, milleti ve üniter yapıyı rahatsız ediyor. Kemalist yaşam tarzı, ülkemizde bazı kliklerin ve azınlıkların sömürü malzemesine ve sopasına dönüşmüş durumda.

Atatürk üzerinden yapılan sömürü ve yaşam felsefesi birilerine rol model olduğu gibi, muhafazakâr vatandaşın günlük yaşam alanını da tehdit etmektedir. Kamusal alanda Atatürkçülük adına kendisini yetkili addeden kimi varlıklar, kılık kıyafet üzerinden sorgulamalar yapması, toplu taşıma araçlarında, kamu hizmetlerinde halen başörtüsüne dil uzatılması kabul edilemez.

Ülkemizde başı açık olanın, hak ve hürriyeti ne kadar kutsal ise başı kapalı olanında yaşam alanı ve hürriyeti de kutsaldır. Demokrasi birilerinin tekelinde olmadığı gibi kişilere kendisini üstün kılma yetkisi de vermez.

Kemalist yaşam ideolojisi, baskın bir şekilde günlük yaşamda kendisini derinden hissettiriyor. Kemalist diye kendisini savunan adamdan, Müslüman Kemalist'im diyen vatandaştan, Kemalist ülkücüyüm diyen bireylere, liberal Kemalist'im diyen siyasetçiden, sosyalist Kemalist'im diyen ideolojiye kadar Kemalist BAASÇILIK prim yaptığı sürece bizler daha çok değişime tabi tutulacağız.