TBMM'de dağdan inene yer açanlar, Gurbetçiye gözlerini kapatıyor

Sınır kapılarında kilometrelerce uzayan araç kuyruklarını bilirsiniz… Direksiyon başında aylarca beklenen izin günlerinin heyecanı, yan koltukta Türk bayraklı tişört giymiş çocukların sevinci… Kapıdan içeri adım attığında memleket toprağını öpenler, köyüne giderken yol üstündeki bakkala uğrayanlar…

İşte bu manzara, sadece bir tatil yolculuğu değil; ülkesine yılda 800 milyar lira kazandıran, ticareti canlandıran, ekonomiye nefes aldıran bir bağlılık gösterisi.

Ama ne gariptir ki, TBMM'de "dağdan inen" için komisyon kurup yer açanlar, sıra gurbetçiye gelince gözlerini kapatıyor. Devletine vergisiyle, döviziyle, yatırımıyla katkı sunan bu insanlara, bırakın özel komisyonu, kimi zaman oy hakkı bile çok görülüyor.

Post Gazetesi'nin haberine göre, gurbetçi vatandaşlarımız ülkeye yılda 800 milyar lira döviz bırakıyor. Ortalama 15 bin avro harcayan bu aileler, düğünlerden restoranlara, otellerden taksicilere kadar birçok sektörü hareketlendiriyor. Sözcü Gazetesi ise bu katkının boyutunu daha da net ortaya koyuyor:

2025'in ilk 6 ayında 4,9 milyon gurbetçi Türkiye'ye geldi.

Yurt dışı ikametli vatandaşlarımız, ikinci çeyrekte kişi başı ortalama 989 dolar harcadı. Bu rakam, yabancı turist ortalamasının üzerinde. Ortalama geceleme süresi ise 13,6 gece. Yani gurbetçi hem daha çok kalıyor hem de daha çok harcıyor.

Şimdi soruyorum:

Dağdan inene vekillik verilmesi için komisyon TBMM'de kuruluyorsa, vatana bağlı gurbetçiye oy hakkı çok görülüyorsa, orada asıl tartışılması gereken başka şeyler vardır!

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın beklentileri büyük değil:

• Bir yurtdışı seçim bölgesi, yani "82. Seçim Bölgesi"nin oluşturulması ve en az 35 milletvekili ile Meclis'te temsil edilmesi…

• Bir Yurtdışı Türkler Bakanlığı kurulması…

• Ve TBMM'de, "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" benzeri, Yurtdışı Türkler Komisyonu oluşturulması…

Bu adımlar atılsa, hem bağlar güçlenecek hem de gurbetçinin memleketle olan gönül bağı daha da derinleşecek. Avrupa ile ticaret hacmimiz 210 milyar dolar. Yalnızca Almanya'daki Türk girişimcilerimizin yıllık cirosu 50 milyar avro. Bu dev ekonomik potansiyelin, doğru temsil ve koordinasyonla ülkemize katkısı katlanarak artabilir.

Gurbetçi vatandaş, ne vatanına yük oluyor ne de sırt çeviriyor. Tam aksine, hem döviz getiriyor hem de ülkesinin dünyadaki elçisi oluyor. Ama hâlâ seçim dönemlerinde "burada yaşamıyorsunuz, oy kullanmayın" diye küçümseniyor.