"Kardeşlik yolu" diye sunulan Zengezur Koridoru, 99 yıllığına ABD'ye devredildi. Türkiye'nin Orta Asya'ya açılan kapısı artık Washington'un kontrolünde. Bu, dostluk değil, stratejik bağımlılık anlamına geliyor.

Yıllardır "Türk dünyasını birbirine bağlayacak atardamar" diye anlatılan Zengezur Koridoru, bugün 99 yıllığına ABD'nin denetimine bırakıldı. Bu, sadece bir diplomasi gafı değil, Türkiye'nin Orta Asya'ya doğrudan erişim hakkının kendi eliyle devredilmesi anlamına geliyor. Kardeşlik söylemiyle başlatılan yolculuk, stratejik kapan haline geldi.

Hazırladığımız Yemeği Başkasına İkram Ettik

Zengezur Koridoru, Türkiye ile Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasındaki en kritik kara bağlantısı olacaktı. Nahçivan üzerinden Azerbaycan'a, oradan da Hazar'ın ötesine uzanan bu hat; hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük bir fırsat anlamına geliyordu. Ancak bugün görüyoruz ki, hazırladığımız yemeği kendi elimizle ABD'ye ikram ettik.

Böylece bölgede yeni ve kritik bir jeopolitik tablo ortaya çıktı.

Rusya'nın Sessizliği

Normal şartlarda bu adıma en sert tepkiyi Rusya'dan beklenirdi. Ancak Ukrayna'da toprak tavizi koparmak uğruna Moskova sessiz kalmayı tercih etti. Benzer bir suskunluğu Karabağ Savaşı'nda da sergilemişti.

ABD ile Hem Güneyde Hem Kuzeyde Sınır

Ortaya çıkan tablo, Orta Asya Türk Devletleri'nin Güney Kıbrıs'ta elçilik açması kadar tuhaf. Güneyde ABD ile sınır komşusu (!) olmuştuk; şimdi ise Nahçivan üzerinden kuzeyde de ABD ile fiilen sınırdaş olduk.

Türkiye'nin Stratejik Kaybı

Ermenistan topraklarının büyük bölümü Türkiye ve Azerbaycan ile çevriliydi, kalan kısmı ise İran sınırına dayanıyordu. Şimdi bu sınır, ABD'nin kontrol ettiği bir geçiş hattına dönüştü. Böylece İran'ın Karadeniz'e erişim yolu tamamen kapanırken, Türkiye'nin Orta Asya'ya açılan kapısı da fiilen Washington'un denetimine geçti.

Ortaya çıkan bu yeni statüko yalnızca ekonomik değil, güvenlik açısından da ciddi riskler barındırıyor.

Memnuniyet Açıklamaları Gerçeği Örtmez

Resmî açıklamalarda memnuniyet mesajları veriliyor olsa da, gerçek değişmiyor. Zengezur Koridoru, Türk dünyasının damarlarını birbirine bağlayacak bir atardamar olmaktan çıkmış, ABD'nin bölgesel jeopolitik gücünün bir aracı hâline gelmiştir.

Eğer Ahmet Hakan'ın yazdığı gibi bu gelişme gerçekten Ankara'nın bilgisi dahilinde gerçekleştiyse, bu durum Türkiye adına diplomatik bir intihardır. Rum kesiminin tanınmasında da "habersiz olunamaz" gerçeğini geçmişte defalarca yazmıştım; Ahmet Hakan sağ olsun, bu kez de beni doğruladı. Ne hikmetse, kayıplarımızı kazançmış gibi gösterme algısını da çok iyi yönetiyoruz.

Son Söz

Dış politikada kardeşlik söylemleriyle örülen yolların, yabancı güçlerin kontrolüne geçmesi; "iki devlet, tek millet" anlayışına değil, "iki devlet, tek kayıp" gerçeğine hizmet eder. Tarih, stratejik fırsatları hediye edenleri değil, onları milletin menfaati için koruyanları yazar.