Kapıkule peronları özel şirketlere vezne, gurbetçiye çile

Kapıkule sınır kapılarındaki peronlar, adeta özel şirketlere veznecilik yapıyor. Şirketlere kolaylık olsun diye çıkarılan yasa, gurbetçiyi kilometrelerce kuyrukta bekletiyor. Oysa çözüm basit: Ceza adrese gönderilsin.

Ağustos sıcağında, Kapıkule Sınır Kapısı'nda kilometrelerce uzayan araç kuyruğu… Motorlar hararet yapmamak için ara ara kapatılıyor, çocuklar arabanın gölgesinde oturmaya çalışıyor, yaşlılar pencereden rüzgâr arıyor. Gurbetçiler, dönüş yolunda memleketten tatlı anılarla değil, bu eziyetin yorgunluğu ve öfkesiyle ayrılıyor.

Gurbetçiler dövizle karşılanıyor, borçla uğurlanıyor! Türkiye'ye gelirken "baş tacı" edilen gurbetçiler, ülkeden çıkarken adeta müşteri gibi görülüyor; gümrük kapılarında borç tahsilatı yapılıyor. Kapıkule sınır kapılarındaki peronlar, adeta özel şirketlere vezne gibi çalışıyor.

Osmangazi Köprüsü'nü işleten konsorsiyumun geçiş ücretleri, İstanbul–İzmir otoyolunu yapan şirketin tahsilat listesinde yer alan ücretleri, Avrasya Tüneli'ni işleten firmanın tahsilat listesinde yer alan tutarlar… Hepsi gurbetçinin pasaportuna bakılmadan önce, plakasına bakılarak tahsil ediliyor. Tahsili mektupla yapmak yerine, özel şirket sahipleri devletin peronlarını kullanıyor. Devletin asli görevi vatandaşına kolaylık sağlamak iken, gümrükteki memur bugün köprü ve otoyol şirketlerinin tahsilat memuru gibi çalışıyor.

Şirketlere kolaylık olsun diye çıkarılan yasa, gurbetçi için çileye dönüşüyor. Yaz tatilini, aile ziyaretini, memleket hasretini gidermek için binlerce kilometre yol yapan vatandaşlarımız, dönüş yolunda Kapıkule'de "ceza kuyruğu"na takıldı. Trafik cezası veya otoyol borcu olan yabancı plakalı araçların, borcunu ödemeden Türkiye'den çıkışına izin verilmiyor.

Şirketlere Kolaylık, Vatandaşa Çile

Bu yasa değişikliğinin arkasında, otoyol ve köprüleri işleten özel şirketlerin talebi vardı. Devletin asıl görevi, vatandaşı kolaylaştırmak iken; bu düzenlemeyle vatandaş, şirketlerin kasasını doldurmak için gümrük kapılarında bekletiliyor.

Haklı Çıkmış Uyarılar

Avrupa Saadet Başkanı Samet Temel, 2025 yılı Mart ayında Berlin'de yaptığı açıklamada bu yasa teklifine açıkça karşı çıkmış ve şu sert çıkışı yapmıştı:

"Şirketlerin taleplerini jet hızıyla TBMM'ye getirip yasalaştırıyorsunuz; gurbetçilere seçimlerde verdiğiniz sözleri ise aklınıza bile getirmiyorsunuz."

Temel, ayrıca bu yasa için şu uyarıda bulunmuştu:

"Bu uygulama kuyrukları uzatır, vatandaşa eziyet olur. Ceza varsa adrese gönderilir, insanlar bulundukları yerden bankalardan ödeme fırsatı bulur. Kapıda bekletmek ne devlete ne vatandaşa kazanç sağlar."

Ben de Milli Avrupa Gazete'deki köşemde bu konu hakkında uyarıda bulunmuş ve bu düzenlemenin gurbetçiyi mağdur edeceğini açıkça ifade etmiştim.