Her yıl aynı çile: Gurbetçi gümrükte yine yalnız
12'den 24'e çıkacak denilen peronlar yerinde sayıyor. Oysa biz sıradan turist değil, memleket sevdasıyla yollara düşen milyonlarız. Gümrükte beklemek değil, kucaklanmak istiyoruz.
Bu yılın başında Ticaret Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kapıkule, İpsala, Hamzabeyli ve Pazarkule sınır kapılarında bazı iyileştirmeler yapılacağını duyurdu. Özellikle Kapıkule'de yolcu peronlarının 12'den 24'e çıkarılacağı açıklaması, sıla yoluna hazırlanan gurbetçiler için umut olmuştu. Bizler de bu girişimi memnuniyetle karşılamış, emeği geçenlere teşekkür etmiştik.
Ama yaz geldiğinde manzara değişmedi. Kapıkule'de hâlâ yalnızca 12 peron aktif durumda. Oysa 24 peron sözü verilmişti. Yazımın içinde yer alan haber fotoğrafında da peron sayıları net biçimde görülüyor; ancak sahada kayda değer bir ilerleme yok. Yine kilometrelerce uzayan kuyruklar, saatler süren bekleyişler ve yol yorgunu yüzler… Gümrükte saatlerce bekleyen çocuklar, sıcakta bunalan yaşlılar, sabırsızlıkla sılasına kavuşmak isteyen anneler… Tüm bu tablo, verilen sözlerin tutulmadığını açıkça ortaya koyuyor.
Bu yıl da milyonlarca gurbetçi, sıla hasretiyle yollara düştü. Tatil değil, vuslat yolculuğu yaşandı. Biz turist değiliz; bu toprağın evlatlarıyız. Turist bir harcıyorsa, biz yüz harcıyoruz. Her yıl binlerce kilometre yol yapan gurbetçiler, gümrük kapılarında çile değil, kolaylık bekliyor.
2025'in ilk altı ayında sınır kapılarından geçen araç sayısı 2 milyon 310 bin, yolcu sayısı ise 5 milyon 748 bini geçti. Bu rakamlar yalnızca bir yoğunluğu değil, memlekete olan bağlılığın büyüklüğünü gösteriyor. Ama hâlâ o bağlılık, saatlerce kuyrukta bekletilerek karşılık buluyorsa, ortada ciddi bir adaletsizlik duygusu oluşuyor.
Unutulmasın ki bu yolculuk, yalnızca bir yaz tatili değil; çocuklarını memlekette büyütmek isteyen annelerin, baba ocağını unutmayan evlatların, mezarına bir Fatiha bırakmak isteyen dedelerin yürüyüşüdür. Gümrükteki bekleyiş, sadece bir teknik sorun değil, bir vefasızlık göstergesidir.