Beştepe'deki son fotoğraf, siyasetin hafızasını yeniden açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM Parti heyetini kabul etti. Fotoğraflar, yıllardır "terörle müzakere edilmez" diyen iktidarın, bugün aynı çevreleri devletin en tepesinde ağırladığını gösteriyor.
Bir zamanlar "Kandil'in uzantılarıyla aynı masaya oturmayız" diyen Erdoğan, şimdi o masada oturuyor. Bir zamanlar "Bunlar terör örgütüyle birlikte hareket ediyor" diyordu, şimdi "süreçle ilgili istişare" ediyor. Bir zamanlar "Bunların temsil ettiği zihniyetle mücadele edeceğiz" diyordu, şimdi "demokratik zemin" konuşuyor. Milletin aklına ister istemez şu soru geliyor: Ne değişti Sayın Erdoğan DEM Parti mi değişti, yoksa iktidar mı rotasını yeniden "çözüm masasına" çevirdi
Hatırlayalım:Seçimler öncesinde Erdoğan, "Artık çözüm süreci diye bir şey yok" demişti. O günlerde devletin kırmızı çizgileri hatırlatılıyor, milletin hassasiyetleri ön plandaydı. Bugünse aynı isimler Beştepe koridorlarında ağırlanıyor; görüşmeler "Türkiye sürecine katkı" başlığı altında sunuluyor. Üstelik bu tek bir görüşme de değil. Cumhurbaşkanı, DEM Parti heyetini yedi ayda üçüncü kez kabul etmiş. Bu, tesadüfi bir temas değil, planlı bir sürecin parçası.
Ama asıl çelişki burada bitmiyor. Erdoğan, daha dün Saadet Partisi'ni ve Temel Karamollaoğlu'nu "terörle iş birliği" yapmakla suçlamamış mıydı Sırf muhalefet bloğunda yer aldı diye, yılların millî ve manevî çizgisini temsil eden Saadet'e "Kandil'le aynı karede" iftirası atılmadı mı Karamollaoğlu'nun onurlu duruşu, "DEM'le yan yana geldiler" yaftasıyla karalanmadı mı Şimdi o yaftayı atanlar, aynı DEM'i Beştepe'de misafir ediyor! O zaman Temel Bey'e iftira mı atıldı, yoksa bugün yaşanan mı bir ittifak Hangisi gerçek Sayın Erdoğan İftira ettiğiniz mi vatanseverdi, yoksa şimdi masaya oturduğunuz mu
Bu tablo sadece bir fotoğraf değil, devlet ahlakının aynasıdır. Devlet, dün "terörle arasına duvar örüp" bugün aynı odada çay içiyorsa, o duvar sadece siyaseten değil, ahlaken de yıkılmıştır. Bugün "barış süreci" havası estirenler, milletin hafızasını hafife alıyor. Bu millet, her "barış" denilen dönemin sonunda şehit cenazeleri, yeni talepler ve yeni dayatmalarla tanıştı. Mesele sadece bir görüşme değil; terör karşısında devletin duruşunun bulanıklaşmasıdır.

4