Alaska'da gerçekleşen Trump–Putin buluşması, dünya basınında günlerce tartışıldı. ABD'nin tavrı, Avrupa'nın etkisizliği ve Ukrayna'nın geleceği manşetlere çıktı. Ancak gözden kaçmaması gereken bir başka gerçek var: Bu süreçten asıl kârlı çıkan ülke Rusya oldu.
Sessizliğin Dili
Rusya son yıllarda yaşanan kritik gelişmelerde hep aynı tavrı gösterdi: Sessizlik.
• Azerbaycan–Ermenistan savaşında tarafsız göründü, iki tarafa da açıktan cephe almadı.
• Suriye'de çıkarını garanti altına aldıktan sonra sahayı kolayca terk etti,
ABD'ye teslim etti.
• İran– İsrail geriliminde yine sessiz kaldı, kendisini tehlikeye atacak hiçbir adım atmadı.
• Zengezur anlaşmasında tek kelime etmedi, Türk dünyasının geleceğini ilgilendiren bu meselede yokmuş gibi davrandı.
Bu sessizlikler rastgele değil, bilinçli tercihlerdi. Çünkü Kremlin'in önceliği başka: Ukrayna'dan toprak ve güç devşirmek.
Masadaki Hesap
Trump–Putin görüşmesinde masaya konulan başlıklar aslında Rusya'nın kazançlarını tescil etmeye yönelikti:
Avrupa'sız, Zelenskiy'siz doğrudan Trump ile görüşmeler.
Rus propagandasının bile hayal edemeyeceği şatafatlı karşılama görüntüleri.
Trump'ın ani dönüşü: Artık doğrudan ateşkes talep etmiyor.
Moskova'ya dönerken yeni yaptırımların şimdilik gelmeyeceği güvencesi.
Putin ABD'de istediğini aldı. Bu tablo, Kremlin'in suskunluğunu nasıl kazanca dönüştürdüğünün somut göstergesidir.
Türkiye'ye Düşen Ders
Türkiye için bu zirve sadece "uzaktan izlenen bir diplomasi sahnesi" değildir. Çünkü bir yerde fiili durum hukuka dönüştürülürse, emperyalistlerin iştahı kabarır. Bugün Ukrayna haritasına atılacak imzalar, yarın Ortadoğu'da, Doğu Akdeniz'de veya Anadolu'nun çevresinde de atılabilir.