Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'ndaki Gazze ile ilgili sözlerine dün değinmiştim, bugün ise aynı programda yaptığı aile konulu konuşmasına değineceğim. Erdoğan özetle şöyle konuştu:
"Fahr-i Kâinat Efendimiz, hayatının her alanında olduğu gibi, aile yaşantısında da Üsve-i Hasene olarak hepimiz için en güzel örnektir. Ve biz bu yılı Aile Yılı olarak ilan ettik. Aile, bizler için çok çok önemli."
Güzel sözler, süslü cümleler… Peki, gerçeğe baktığımızda tablo ne
Cumhurbaşkanı yıllardır "en az üç çocuk" çağrısı yapıyor. Ama aile politikaları bu çağrıyı destekliyor mu Hayır! Çünkü aileyi sadece nutuklarla ayakta tutamazsınız. Aileyi desteklemek için somut adımlar gerekir.
Bir örnek vereyim:
Benim yıllardır yaşadığım Almanya'da devlet, her çocuk için aylık 250 euro çocuk parası ödüyor. Dahası, her doğan çocuk için annesine 3 yıl boyunca emeklilik primlerini devlet yatırıyor. Yani kadın, doğum yaptığı için cezalandırılmıyor, tam tersine sosyal güvenceyle ödüllendiriliyor. Üstelik bu destek, annenin doğumdan önce sigortalı olup olmamasına bakılmaksızın sağlanıyor; anne ister çalışsın ister sadece ev hanımı olsun, devlet bu çocuk başına üç yıllık primleri onun adına yatırıyor.
Peki bizim ülkemizde ne oluyor
– Sadece iki çocuk için doğum borçlanması imkânı tanınıyor.
– Üstelik bu borçlanmayı da anne kendi cebinden ödemek zorunda kalıyor.
– Eğer anne doğumdan önce sigortalı değilse, çocuk için doğum borçlanması yapma hakkı bile bulunmuyor.
– Üç çocuk isteyen devlet, anneye iki çocuğun ötesinde hiçbir sosyal güvence sağlamıyor; hatta kendi cebinden ödeme yapmasına rağmen yine de sağlamıyor.
Buradan haklı soruyu soruyorum:
- Madem aile yılı ilan edildi, neden Almanya'daki gibi her çocuk için üç yıllık prim devlet tarafından ödenmiyor
- Madem en az üç çocuk hedefi kondu, neden sosyal güvenlik sistemi en fazla iki çocukla sınırlı
- Aile yılı sadece nutuklarda mı kalacak, yoksa somut politikalarla mı desteklenecek
Gerçek aile yılı böyle olur
Aile yılında gelin annelerimizin ve anne adaylarının sosyal güvencelerini gerçekten güçlendirelim. Devletimiz, her çocuk başına üç yıllık sigorta primini ödesin; ayrıca çocuk 18 yaşına kadar, hatta üniversite eğitimi görüyorsa 24 yaşına kadar çocuk parası versin. İşte o zaman 'aile yılı', hamaset değil, milletin hayatına dokunan gerçek bir adım olur.