İfade özgürlüğü ile dezenformasyon arasındaki o ince çizgi

ABD Başkanı Donald Trump... Demokrat muhaliflerin yapay zekalı bir videosunu yayınladı. Bu video, deepfake ile üretilmişti. Yani kişilerin görüntüleri ve sesleri değiştirilmişti. Videoda Temsilciler Meclisi'ndeki Azınlık Lideri Hakeem Jeffries, Meksika'ya özgü bir şapkayla (sombrero) ve bıyıklı olarak gösterildi.

Senato'daki Azınlık Lideri Chuck Schumer ise sahte bir sesle konuşturuldu. Aralarında 'hükümet kapanması' meselesinden bir gerilim var. Yani her yıl yaşanan bir ABD klasiği... Demokratlar; sağlık, göçmenlik gibi sosyal yardımların korunması için sosyal bütçe talep ediyor. Muhafazakarlar ise sosyal devlet harcamalarına sıcak bakmıyor. Bu bütçe pazarlığındaki kilit aktörler de Trump'ın dalga geçtiği bu iki lider. Olayın özü bu yani. ABD'de yıllık hükümet bütçesi için uzlaşmaları gerekiyor. Yoksa kamudaki maaşlar gecikiyor, hayat olumsuz etkileniyor. İyi ama Trump'ın paylaşımı mizahi bir saldırı olarak görülebilir mi Malum, ABD, ifade özgürlüğünün 'kalesi.'

Haberin Devamı

MİZAH ADI ALTINDA

Dolayısıyla siyasi mizah da anayasal bir hak. Kamuoyundaki siyasetçilere yönelik ifade özgürlüğü de geniş şekilde koruma altında. Yani siyasetçiler iftira davası açamıyorlar kolay kolay. Açabilmeleri için 'bilinçli yalan ve zarar kanıtı' aranıyor. İşin içine yapay zekayla üretilen içerikler de girmeye başlayınca ipin ucu kaçar oldu. Çünkü bu tür içerikleri yasaklayan federal bir yasa yok. Sadece bazı eyaletlerde sınırlı düzenlemeler var. 'Dezenformasyon' ile ifade özgürlüğü arasındaki çizgi bulanıklaşıyor. Trump'ın videosu kışkırtıcı ve etik dışı olsa da yasaya aykırı değil özetle. Trump'ın, Amerikan ideolojisi ve yasalarına olan hakimiyeti ile sınırları ne kadar zorlayabileceğinin son örneği bu. Trump, karikatürize edilen kişiliğinin ötesinde ne yaptığını çok iyi bilen, modern araçlarla sınırlarda gezmeyi seven, adeta ifade özgürlüğünü tespih yapıp elinde sallayan bir lider.

SOSYAL DEVLET ÖZGÜRLÜK VAAT EDER Mİ

Şimdi hazır bu konuya değinmişken... Hükümet kapanması kriziyle ilgili bir arka plan çizmek istiyorum. ABD'de hükümet kapanması tartışması devletin tarihsel rolüyle ilgili bir mesele. ABD, 'devlete güvensizlik' üzerine kurulmuş bir ülke. 'Büyük devletler tiranlığa yol açıyor' diye düşünüyordu kurucuları. Bu yüzden federal hükümetin yetkileri çok sınırlı. Vatandaşın kendi sorumluluğu ve serbest piyasanın önceliği kutsal. Çünkü kurucular, Avrupa'daki krallıkların merkezi otoritesine tepkiyle yola çıktı. Büyük devletlerin özgürlük düşmanı olduğuna inanıyorlardı. Yani ülkenin kuruluş ideolojisi şu: Devlet ne kadar küçülürse, vatandaş da o kadar özgür olur.

Haberin Devamı

SOSYAL YARDIM YERİNE BİREYSEL SORUMLULUK

Göçmenlerin kendi çabalarıyla hayatta kalma hikayeleri üzerine kurulu bir ülke ABD. Bu kültür, devletin, vatandaşın hayatına fazla karışmaması inancını güçlendiriyor. Tam da bu nedenle ABD, sosyal bir devlet DEĞİL. Sosyal yardımlar yerine bireysel sorumluluk ve özel sektör öne çıktı. İşte hükümet bütçesi oluşturulurken Demokratlar sosyal yardımların korunmasını, artmasını isterken Cumhuriyetçiler istemeyince kriz çıkıyor. Devletin sağlık ve sosyal yardımlarla kaynak aktarmasını, özgürlükleri kısıtlama ve devletin gücünü büyütme tehlikesi olarak gösterip karşı çıkıyorlar. ABD örneğini sık sık çok 'matah'mış gibi savunmanın bir bedeli var yani. O sisteme özenip sonra burada devletten her sorunu çözmesini bekleyen, çözemediği zaman da devleti aciz addeden çok sayıda 'yarı aydın' var zira.