El Salvador, 2015'te 6 bin 656 cinayetle dünyanın en yüksek cinayet oranına sahipti. Bugün cinayet oranları yüzde 98 azaldı. 2024'te 114 cinayet kaydedildi. ABD'nin resmi seyahat tavsiyelerinde Fransa ve İspanya'dan bile daha güvenli kabul ediliyor. En güvenli 15 ülke arasına yerleşti!
6.3 milyon nüfuslu ülkedeki bu dönüşümün arkasında Başkan Nayib Bukele'nin otoriter yöntemleri var. Bukele, 2022'de olağanüstü hal ilan etti. Polis ve askere mahkeme kararı olmadan tutuklama yetkisi verdi. Günlük binlerce gözaltı yapılmaya başlandı. 40 bin kişilik 'Terörizm Hapsetme Merkezi' (Cecot) kuruldu. Mahkumlar insanlık dışı koşullarda tutuluyor. Davalar toplu görülüyor. Bukele, ABD'den 6 milyon dolar alarak sınır dışı edilen kişileri de bu hapishanede barındırmayı kabul etti. Bu gelir, yıllık 200 milyon dolar olan cezaevi maliyetine katkı sağlıyor. 'Ödül'le çalışan ihbar hattı kuruldu. Halk, 'devletin gözü' olmaya teşvik edildi. Bu tabloda elbette 'kurunun yanında yaş da yanıyor.' Ama halk buna razı. Bukele'ye destek yüzde 80'lerde. İnsan hakları örgütleri bu yargılama sistemine tepkili. Bukele de "Yok yere ölme riski olanların hakkını kim koruyacak" diyor.
Haberin DevamıCecot'a atılan çete üyeleri, tüm dünyanın gözü önünde teşhir ediliyor. Beton üzerinde yatıyorlar. Zincire vuruluyorlar. Avukat yok, ziyaretçi yok. Davalar toplu görülüyor.Ülkedeki erkeklerin yüzde 3'ü hapiste
TURİZMİN GÖZBEBEĞİ
Çetelerin yükselişi, (1980-1992 arasındaki) iç savaş sonrası çöken ve yolsuzlaşan devlet kurumlarının boşluğundan kaynaklanmıştı. Demokratikleşme gerçekleşmedi. Güçlü lider refleksi hep hakimdi. Bukele, çetelerin sindirdiği travmalı, yoksullaşmış halkın üzerindeki baskıyı 'demir yumruk'la kırdı. Ardından başkanlıkta dönem sınırını kaldırdı. Ömür boyu iktidarda kalabilecek. 2021'de de Bitcoin'i yasal para birimi ilan ederek gençleri ve teknoloji meraklılarını kendine bağlamıştı. Bukele'nin 'güvenlik reformlarının' en önemli yan ürünü ise 'turizm patlaması' oldu! 2024'te El Salvador, Arnavutluk ve Katar'dan sonra en hızlı büyüyen üçüncü turizm merkezi oldu. 3.2 milyon turist ağırladı. Sörf, doğal parklar, volkan yürüyüşleri, kolonyal kasabalar, iç savaşın izlerini taşıyan 'karanlık turizm' rotaları vadediyor. Yeni nesil 'keşif meraklısı' turistler için cazibe merkezi oldu. Yani, Bukele'nin yazdığı başarı hikayesinin vitrini oldu bu turizm verileri... Bu arada ülkenin az nüfuslu ve homojen olması, çatışmanın etnik değil sınıfsal olması, krizin yönetilebilir olmasında önemli etkenler. Yani Bukele modeli, bugün benzer sınavlar veren Meksika, Brezilya gibi ülkelere bu nedenle uygun değil.
Haberin DevamıYENİ NESİL SOSYALLEŞME: ÜÇÜNCÜ MEKANLAR
Gençler ne iş ne de gösteriş arayışının olduğu mekanlarda bir araya gelme ihtiyacı duyuyor. Çünkü buluşma seçeneklerinin hep aynı olmasından bunalmış durumdalar. Ya kahve ya da akşam yemeği planı. Bu buluşmalarda tek giden para değil. Ciddi bir enerji harcanıyor. Çünkü bugünlerde paylaşılan her an, Instagram'da estetik bir paylaşıma uygun olacak şekilde bir tür 'performansa' dönüştürülmeye muhtaç gibi bir beklenti var. Sosyalleşmek bir tür 'alışveriş' gibi. İşte buradaki sıkışıklığa karşı yeni nesil bir mekan anlayışı yükseliyor: Üçüncü mekan. Paris'teki Union Jeunesse International, Londra'daki Beaubeau's Cafe. Bu mekanların öncüleri. Paris'teki mekan bir gün prova odası, bir gün satranç kulübü, bir gün sanat galerisi olabiliyor. Londra'daki hem buluşma noktası hem sanat kulübü. Sponsorluk, marka işbirlikleri ve bağışla çalışıyorlar. Kar amacı gütmüyorlar. Tek amaç insanların bir araya gelmesi. İnsanların özellikle gençlerin ihtiyacı 'daha fazla etkinlik' değil artık. Onun için algoritma ve deneyim baskısından arındırılmış alanların artacağını göreceğiz.