Yeni nesil bir fobimiz oldu: Yetersiz hissetmek. Ekrandaki akışlara bakınca birden kendinizi yaptığınız her şeyin yanlış ve eksik olduğu hissiyle yüzleşirken bulabilirsiniz. Çünkü 'öz bakım çetesi' türedi.
Nasıl yaşanması gerektiğini iş edinmişler kendilerine. Tek doğru onların hayat tarzıymışçasına hayatın gerçeklerinden öylesine kopuk, öylesine 'estetik' kaygılı, öylesine sahte bir tarz bu. Herkesin kendince bir sabah rutini vardır. Çünkü dünyadaki insan sayısı kadar sabah rutini vardır. Her günün enerjisi ve ihtiyacı da farklıdır. Bu rutinler duruma göre değişir. Yani yok sabah kalktın, yüzüne taşlarla masaj yaptın, buz kovasına kafanı soktun, ödem giderici maske yaptın, matta esnedin, belki ilkel insan gibi ağaca tırmanman gerekiyormuşçasına primat akrobasisi hünerlerini geliştirdin, palo santo yaktın, sahilde yürüdün, 'matcha'nı içtin... Tamam güzel kardeşim. Bunları yap yine yapıyorsan, hobi olarak. Ama öz bakım böyle bir şey değil. Bunu da gidip bize satmaya kalkma. Bakın bu öz bakım endüstrisinin değeri, 6.3 trilyon dolara ulaşmış durumda.
Haberin DevamıEKSİKLİK YERİNE HAFİFLİK VERMELİ
Yoga matından matcha tozuna, protein tozuna, giyimden cilt bakım cihazlarına, (içeriği temiz olmayan) kremler, serumlara, ruhani terapi kamplarına kadar dev bir endüstri. Bu piyasa, diğer insanları suçlu hissettirme duygusu üzerine kurulu. Her paylaşım kusursuz ışıkta yapılıyor... Bunun adı öz bakım değilse nedir peki Bunun adı performanstır. Kendini sürekli geliştirme baskısıdır. İç sesin, kendini onaylamak yerine sürekli kendine yönelik eleştiri üretmesidir. Toksik bir şekilde üretkenlik kaygısı duymaktır. Öz bakımın story'si olmaz mesela. Öz bakım insanın kendini dinlenmiş hissettiği her şeydir. Nasıl beslendiğiniz, enerjinize yansır. Neler okuduğunuz sohbetinize, sadakatiniz iyi giden ilişkilerinize, disiplininiz özgüveninize, serbest zamanınızı nasıl geçirdiğiniz başarınıza, kendinize verdiğiniz sözler öz saygınıza, sinir sisteminizi iyi yönetmeniz de liderlik yeteneğinize yansır. Kimse sizi izlemiyorken kendinize yaptığınız her yatırım, öz bakımdır. Her öz bakım paylaşımı sahtekarlık içermez elbette. İyi niyetli olanlar da var. Onları da karşılaşınca eksiklik duygusu serpmek yerine içinize bir hoşluk, hafiflik vermesinden ayırt edebilirsiniz.
Haberin DevamıMATCHA KULÜBÜ
Bardağı ortalama 300 TL'lik matcha, bu yukarıda bahsettiğim öz bakım çetesinin 'milli içeceği.' Saçma fiyatlardaki envai marka petrol bazlı plastikten yapılan taytlar, kanvas çantalar ve Yankees şapkalar da belli bir yaşam tarzına ait olduklarının sembolü. Hem global hem de yerel bir sosyal sınıfın üniforması da diyebiliriz. Bu tezatlık, tüketimden kaçıp maneviyata sığınma gibi görünen bir başka tüketim biçiminin temsilcisi aslında. Geçmişinde sağlam bir parti hayatı kimliği olanlarda daha fazla bir eğilim var bu alana. Sanki geçmişleri arınmaya çalıştıkları bir kirmiş gibi... Bu örneği şunun için veriyorum. Bu semboller de sosyal onay arama sistemine hizmet ediyor. Modern iyi yaşam (wellness) kültürünün çelişkisi burada yatıyor: Sağlıklı görünme ve minimalist yaşamı da performansa ve tüketime çevirmesinde. Öz bakımın dış onay ve sahneler yaratma ihtiyacı duymadan, sadece kendini onaylamakla ilgisi tam olarak budur, sevgili dostlar.