Paranız ve itibarınız yoksa fakirlik getirirsiniz, AKP'nin durumu bu

Türkiye'nin ekonomisi zaten büyük kriz içindeydi, üstüne 10 ilimizi etkileyen ve hem can kaybı hem maddi olarak büyük yıkıma sebep olan depremler geldi, hemen arkasından "15 Mayıs'ta seçim" dendi ve hükümet her konuda para dağıtmak anlamına gelen "seçim ekonomisine" başladı. Diğer ülkelerde "Türkiye'nin iflası" haberleri yayılırken, dış borçlarımız artmakta ve artık ancak "kısa vadeli" borçları çok az ülkeden alabilmekteyiz. Merkez Bankası para basmaya devam ediyor, ekonomistler bu durumun enflasyonu daha da hızla arttıracağını söylüyorlar. Seçime 40 günden az zaman kaldı ama acaba seçimden sonra gelecek olan iktidar çok zor durumdaki ekonomiyi kısa sürede düzeltebilecek mi Enflasyonu kısa sürede düşürüp halkı rahatlatabilecek mi Ekonomi konusunda merak ettiklerimizi Türkiye'nin en deneyimli ekonomistlerinden biriyle, Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Sayın Kerim Rota ile konuştum.Kerim Rota, lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde tamamladıktan sonra Yüksek lisansını İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümünde yapmıştır. Bankacılık ve Finans piyasaları alanında 29 yıllık iş deneyimi bulunan Kerim Rota çeşitli özel sektör bankalarında Hazine ve Uluslararası Bankacılık alanlarında üst düzey görevler aldı. Son olarak özel bir bankada Genel Müdür Yardımcısı olan Rota, aynı zamanda yurt içi ve yurt dışı bazı finans kuruluşlarında yönetim kurulu başkanı ve üyesi olarak görev aldı. Finansal piyasa çalışanlarının meslek örgütü olan Para Yöneticileri Derneği'nin 7 yıl başkanlığını yaptı. Halen Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı'dır.KÖTÜ YÖNETİM FATURASI- Hollanda, Rusya, İsviçre gibi birçok ülke medyası 'Türkiye iflas etti, tek bilmeyen Türk halkı', 'Türkiye'nin iflası Avrupa'yı vuracak' gibi Türkiye'nin iflasından bahsediyorlar. Uzunca bir süredir bu iflastan söz ediliyor, böyle bir durum var mı, siz ne diyorsunuzBir devletin, hükümetin iflas etmesi gibi bir durum çok nadir görülen bir şey ama Türkiye çok kötü yönetiliyor, zenginliği har vurup harman savruluyor ve vatandaşları hak ettiğinin çok altında bir hayat yaşıyor. İflas diye bir şey yok ama Türkiye'nin bütün göstergeleri bozuluyor ve bozulan göstergeler de bizim vatandaşımıza hem hayat pahalılığı olarak hem kalitesizlik hem enflasyon olarak hem de borç artışı olarak hızlı bir şekilde geri dönüyor. Fakirleşme derinleşiyor, yani eskiden ülkeler iflas ederdi, mesela 2001'de Türkiye'nin başına gelen biraz buna benziyordu sonra bir reform programı ortaya konuluyor, hatalardan ders alınıyordu şimdi öyle bir şey yok. Ülke kötü yönetiliyor ve maalesef cezasını o ülkedeki vatandaşlar çekiyor.YOLSUZLUK DÜZENİ- İsviçre gibi para konularını çok iyi bilen bir ülke, Hollanda ve diğerlerinin yanında bizim ekonomistlerimiz de bunu zaman zaman söylediler; borç da alamıyoruz Hazine'de de para yok dediler, iflastan söz ettiler.Para yok diye bir şey yok, şu anda Ak Parti'nin yaptığı; parayı basıyorlar enflasyon oluyor. Birine para ödemekte bir devlet açısından hiçbir zaman bir sorun çıkmaz ama mühim olan bu işi kötü yaptığınız zaman enflasyona sebep oluyor ve insanlar fakirleşiyor. Yoksa para bulmak, borç almak sorun değil, önemli olan bulduğunuz borçları, aldığınız kaynakları ne kadar verimli kullandığınız. Türkiye'de çok uzun yıllardır kaynaklarımız çok verimsiz kullanılıyor, kötüye kullanılıyor, rüşvet, yolsuzluk çarkları içerisinde kayboluyor paralar bunun sonucunda da geldiğimiz noktadayız. Türkiye bir otoriter yolsuzluk düzeninin içine düşmüş durumda, hiçbir otoriter yolsuzluk düzeni içinde devlet iyi yönetilmez, vatandaşları bundan faydalanamaz.AK Parti'nin enflasyonla mücadele niyeti yok, kafasında 14 Mayıs var!- Merkez Bankası'nın sürekli para basarak borçları ödediğini düşünürsek ki Merkez Bankası şu anda 200 liralık banknotlar basıyor artık, bu durumda hiperenflasyon gelmez mi Hükümet değişse de değişmese de bir sonraki dönemde korkunç bir tablo ortaya çıkacağını görmüyorlar mı para basarkenGörüyorlar ama enflasyonla mücadele gibi bir niyetleri yok zaten, enflasyonu dert ettiğiniz zaman onunla mücadele edersiniz Ak Parti açısından ise dert edilmiş bir mesele değil. Enflasyon kısa vadeli olarak devleti rahatlatan ama uzun vadede herkese zarar veren bir hastalık. Çok ağır bir hastalığı ağrı kesiciyle birkaç gün ötelemekten başka bir şey değil bu. Kafalarında tek bir tarih var; 14 Mayıs. O tarihe kadar dövizin çok artmaması dışında bir ekonomi politikaları kalmamış vaziyette zaten.Ekonomi yönetiminde itibarınız yoksa böyle borç bağımlısına dönüşürsünüz- Yabancı bankaların söylediği gibi 'Ak Parti kalırsa yatırımlar durur, hükümet değişirse devam eder' görüşüne katılıyor musunuzBu doğru çünkü artık bu Ak Parti ve Millet İttifakı meselesinden çok itibar meselesine döndü. Kimin itibarı var kimin itibarı yok meselesi. Çok net bir şekilde Ak Parti'nin artık uluslararası piyasada ve yatırımcılar nezdinde bir itibarı kalmamış vaziyette. İtibarı olmayan para da bulamaz. Millet İttifakı'nın vaat ettiği ise itibarlı ekonomi politikalarına dönüp itibarlı insanlarla para bulabilmek. Paranız ve itibarınız yoksa halkınıza fakirlik getirirsiniz, Ak Parti'nin durumu da bu.- Dış borçlar 4 trilyon lira civarında, yurtdışından borç alamayacağımız söyleniyor, yalnızca Suudi Arabistan'dan 5 milyar dolar gibi büyük bir borç alınmış onun da nasıl ödeneceği belli değil. Bu durumda ödeyemezsek konkordato ilan etmek zorunda kalınabilir mi Hayır, 4 trilyon lira tabii ki bizim için çok büyük bir tutar ama Türkiye Cumhuriyeti için milli gelirle karşılaştırdığınızda çok yüksek bir oran değil. O bence gündemimizde olamaz ama bizim şöyle bir sorunumuz var bu borcun üçte ikisi dövize endekslenmiş vaziyette veya döviz borcu halinde. Dünyada eğer yaptığınız para politikaları ve ekonomi yönetiminde itibarınız yoksa kendi paranız cinsinden borç alamaz hale gelirsiniz. Türkiye'nin içinde bulunduğu durum budur, artık kendi para birimi cinsinden borç alamaz haldedir, yabancı para cinsinden hâlâ borç alabiliyor ama böylelikle enflasyonla mücadele edemiyor ve borç bağımlısı haline geliyor, düştüğümüz durum budur.Kerim Rota, seçimden sonra doğru politikalar uygulanırsa Türk lirasının orta vadede değer kazanmasını beklediğini söyledi.Yabancı ülkelerden alınan borç paranın neye harcandığını bilmiyoruz- Bundan sonra yabancı ülkelerden borç almak durumunda kaldığımızda onlar bir takım imtiyazlar istemeyecekler miDış borç almanın şartları bellidir. Organize piyasalardan dış borç aldığınızda bunun şartı üstündeki faizi ve vadesinden başka bir şey olamaz. Ama organize olmayan piyasalardan borç aldığınızda; Suudi Arabistan'dan swap, Birleşik Arap Emirlikleri'nden borç aldığınızda bunun ne şartı ne vadesi bellidir ne de arkasındaki siyasi taviz açıklanmaz. Dolayısıyla olması gereken Türkiye'nin organize piyasalara geri dönmesidir, son 3-4 senedir bunu kaybettik. Millet İttifakı'nın vaadi de Türkiye'nin açık, net, şeffaf bir şekilde borç alacağı ve şartları da herkesin bileceğidir.- Alınan borçların nereye harcandığı da çok önemli. Siz ekonomistler olarak nereye harcandığını biliyor musunuz Muhalefet de bilgi sahibi değil. Evet, çok önemli. Bırakın borcu, 15 Temmuz şehitleri için toplanan paranın, deprem için toplanan paranın nereye, ne kadar harcandığını bilmiyoruz.- 2022 bütçesi 1,7 trilyon ile başlayıp yıl ortasında bu para bitmiş, ikinci bütçe yapılıp büyük bir miktar daha verildi. Sık rastlanan bir durum mu bu Daha önce de oldu. Büyük enflasyon dönemlerinde ek bütçe olabilir, 90'larda da oldu ama esas olan tabii ki ek bütçe yapmadan devletin planını programını sene başında yapıp sene sonunda ona uymasıdır. Sadece devlet değil, bir şirket düşünün; üçüncü dördüncü ayın sonunda 'Ben ek bütçe yapacağım' diyorsa ters giden bir