Anayasa'nın ilk 3 maddesinideğiştirmeyi hedefleyecekler

Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ'la bundan önceki röportajım 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçiminden bir gün önce Cumartesi günü yayımlanmış. Orada; PKK ve FETÖ ile AKP ilişkisini, 14 Mayıs seçiminde oy kullanan -vatandaş yapılmış- çok sayıda mülteciyi, Sinan Oğan oylarının hangi adaya gideceği gibi konuları konuşmuşuz. Bugün okuyacağınız röportajda ise seçimde ve sonrasında olan gelişmeleri ve yerel seçime kadar geçecek zaman içinde ne gibi gelişmeler olabileceğini konuştuk, deneyimli bir siyasetçi ve aynı zamanda Siyaset Bilimci olan Prof. Dr. Sayın Özdağ'ın açıklamalarını ilgiyle okuyacağınıza eminim.Ümit Özdağ, Münih Üniversitesi Siyasal Bilgiler Felsefe ve İktisat fakültelerinden mezun oldu. Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde araştırma görevlisi, doçent ve profesör olarak görev yaptı. 1999'da Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi'ni, 2003'te Diyanet Araştırmaları Merkezi'ni, 2006'da 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü'nü kurdu. 25 ve 26. Dönemde Gaziantep Milletvekili seçildi. Zafer Partisi'nin kurucusu ve Genel Başkanı'dır.AKP'DEN BAKANLIK İSTEMİŞİZ, KIZ MI İSTEYECEKTİKSayın Özdağ, Sinan Oğan sizin için "İkinci tur öncesi o da AKP ile görüşmek istedi, AKP'den bakanlık talep etti, istediği olmayınca vazgeçti, tarafsız kalacağını söylemişti" dedi. Buna ne diyorsunuz Ben bunu kendim açıkladım, biz hem CHP ile görüştük, hem AKP ile görüştük, her iki partiye de aynı şartları sunduk. Anayasa'nın ilk 4 maddesinden taviz verilmeyecek, 66'ncı maddeden taviz verilmeyecek, terörle mücadele devam edecek ve sığınmacılar vatanlarına dönecek. AKP'nin, Numan Kurtulmuş'un bize verdiği cevap "Tamam, 66'ncı maddeyle, ilk 4 maddeyle sorunumuz yok, terörle mücadele edeceğiz ama biz sığınmacıların 1 milyonuna Suriye'nin kuzeyinde inşaatlar yapacağız, oraya yerleştireceğiz" oldu. Biz dedik ki; "Hayır, Türkiye'de sadece Suriyeliler yok, Afganlar var, Pakistanlılar var, toplam 13 milyon, bunların bir sene içerisinde geri yollanması gibi bir planımız var, biz bu planımızın gerçekleşmesini istiyoruz, Türkiye için en önemli mesele budur, bunun için de İçişleri Bakanlığı'nı istiyoruz, İçişleri Bakanlığı'nı bize verirseniz ve bu projeyi uygulayabilirsek size destek oluruz". AKP buna "hayır" dedi, Kemal Bey de bu projeye "evet" dedi. Yani biz hem AKP ile, hem CHP ile görüştük, bunu da Kemal Beyle protokol imzaladıktan sonra yaptığımız toplantıda açıkladık. Yani Sinan Oğan gizli bir şey söylemedi ki, "Biz AKP'den bakanlık istemişiz", kız mı isteyecektikTÜRK TOPLUMU BUNU GÖRDÜ; AKP KALIRSA SIĞINMACILAR KALIR!AKP'nin eleştirilen ve sizin de eleştirdiğiniz tüm uygulamalarını kabul edip onlarla birlikte olur muydunuz13 milyon sığınmacının gitmesi durumunda, Türkiye'nin en ağır meselesinin çözülmesi için bunu yapardık, zaten bu teklifte bulunduk ama onların sığınmacıları yollamaya niyetleri olmadığı için reddettiler. Böylece Türk toplumu da bunu gördü; AKP kalırsa sığınmacılar kalır.MEHMET ŞİMŞEK DAHA AĞIR ŞARTLARDA BORÇLAR BULACAK Sinan Oğan "Ben ekonomi düzelsin diye, faiz sebep, enflasyon sonuç politikasından vazgeçilsin diye AKP'yi destekledim" diyor, bu doğru olabilir mi sizce Ekonomi 21 yıldan beri sürekli kötüleşen bir eksen üzerinde devam ediyor, dünyanın en büyük faizini ödeyen ekonomisini oluşturuyoruz, hem tarımda hem sanayide üretimden kopan bir Türkiye var ve Türk ekonomisi 2002'de dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi iken bugün 21'inci büyük ekonomisi, yani dünya ölçeğinde küçülüyor. Hal böyleyken sadece faiz ve enflasyon üzerinden Türk ekonomisini izah etmek mümkün değil. Üstelik şimdi Mehmet Şimşek "Ekonomi rasyonel bir temele oturdu" diyor ama ekonomi yine rasyonel bir temele oturmadı. Mehmet Şimşek yeni borçlar bulacak isim olarak getirildi, bu borçlar devam ederken Mehmet Şimşek daha ağır şartlarda yeni borçlar bulacak ve bu arada Türkiye elinde kalan son büyük malları da satacak; THY, BOTAŞ, Devlet Demiryolları, bunlar da elimizden çıkacak, adeta biz Niğde'de İtalyanlara topraklarını satıp İtalyanlar elma bahçesi yaptıktan sonra o toprakların başında bekçilik yapan Niğdeli köylülere döneceğiz.Mehmet Şimşek geldiği gün dolar fırladı, bu kadar ümit bağlandıysa neden böyle olduOnu doğru değerlendirmek lazım, Şimşek doları bıraktı, Erdoğan bıraktı, çok baskılanmıştı, belirli bir yere çıkması lazım, sanıyorum Merkez Bankası ayın 26'sında yeni faizlerin açıklanacağı toplantıyı yapacak, ondan sonra dolarda belirli bir gerileme olur, ondan sonra tekrar yükseliş devam eder ama şu anda kontrollü bırakıyorlar.Merkez Bankası rezervlerini seçim sürecinde tükettiler, dış bankalara borç haftada 1.9 milyar dolar artmış, 1 Ocak-12 Haziran arası borç 12.7 milyar dolar artışla 22.6 milyar dolara çıkmış. Bunların hepsini millet ödeyecek, nasıl dayanılır bunaSeçim öncesinde Merkez Bankası rezervleri dolar patlamasın diye, baskı altında tutmak için tüketildi, altın dahil her şeyi bozdurarak sattılar. Yoksulluk artacak, fakirleşme artacak, halk daha ağır fakirleşme süreci içerisine girecek. Burada da vergisini ödeyenler, para kaçırmayanlar, vergi kaçırmayanlar, sosyal yardım almayanların üzerindeki baskı artacak ama vergisini ödemeyen, kaçak elektrik kullanan, sosyal yardım alan kesimler üzerindeki baskı halkın diğer kesimlerindeki gibi yoğun hissedilmeyecek. AK Parti'nin belirli bir sosyal yardımla hayatını sürdüren bir tabanı var, bu taban pahalılıktan hemen doğrudan diğer kesimler kadar etkilenmiyor.Silifke Çamlıbel Köyü'nde vatandaşlar doların yükselmesini durdurmak için önce topluca camiye gidip dua etmiş, sonra köy meydanında da "Allah'ım dış güçlerden memleketimizi koru" diye dua etmişler. Dolar ve dış güçler, halka bu söyleniyor, acaba muhalefet doğrusunu yeterince anlatamıyor mu Evet, muhalefet partileri Zafer Partisi dahil olmak üzere halka ulaşmada, özellikle de kırsala ulaşmada sıkıntı çekiyor, biz yeni bir parti olduğumuz için bu dönemde çok sıkıntı çektik ama önümüzdeki dönemde iktidarın da, muhalefetin de yanlışlarını ortaya koymaya devam edeceğiz.Ben muhalefeti çok eleştirdim, onun için de "muhalefet, muhalefeti eleştirir mi" şeklinde tepkiye de muhatap kaldım. Oysa "muhalefet" diye bir parti yok ve muhalefetteki bir parti iktidarı eleştirirken muhalefetteki diğer partileri de eleştirir. Parlamenter demokrasinin olduğu dönemi hatırlayalım; iktidarda bir parti var, muhalefette de birçok parti var ve muhalefetteki partiler hem birbirlerini eleştirirler, hem iktidarı eleştirirlerdi. Mesela Cumhuriyetçi Güven Partisi hem Adalet Partisi'ni eleştirirdi, hem Cumhuriyet Halk Partisi'ni eleştirirdi, Milliyetçi Hareket Partisi hem Adalet Partisi'ni hem Cumhuriyet Halk Partisi'ni eleştirirdi. Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi hem Anavatan Partisi'ni hem Doğruyol Partisi'ni eleştirdi, parlamenter demokraside bu normaldir. Fakat Başkanlık Rejimi'yle birlikte bir kutuplaşma belirdi ve biz muhalefeti tek parti gibi algılayacak bir noktaya geldik. Oysa burada muhalefette de bir veya 2 partinin yüzde 51 alacak potansiyeli olsa, o zaman bu 2 partinin kendi arasında eleştiri getirmesi de bu kadar garip karşılanmayacaktı. Biz Türkiye'deki diğer partileri "sistem partileri" olarak gördük ve sisteme getirdiğimiz eleştirileri "iktidarıyla, muhalefetiyle" getirdik, bundan sonra da öyle yapmaya devam edeceğiz. Muhalefet partileri içinde DEVA var, Gelecek var, Saadet var, Demokrat Parti, İYİ Parti, CHP var, ilk akla gelenler bunlar. TİP var, HDP var. Peki, bizim politik çizgimiz bunların hepsinden çok farklı, örneğin; biz Atatürk'ten taviz vermiyoruz, şimdi Atatürk'ten taviz veren iktidar olduğunda eleştireceğiz de muhalefet partisi olursa eleştirmeyecek miyiz Veya "devletin kuruluş felsefesi tasfiye edilsin, 66'ncı madde kaldırılsın, devrim yasaları aşınmıştır" diyen Erdoğan olduğunda eleştireceğiz de Babacan olunca eleştirmeyecek miyiz Hayır, eleştireceğiz, çünkü biz iktidar olmayı hedefliyoruz ve iktidar olmak isteyenler ve iktidardaki partiyle de bir mücadele içerisindeyiz, oyumuzu da sadece bir bloktan değil, Türkiye'deki bütün seçmenlerden talep ediyoruz."İSTATİKÇİLERLE BİRLİKTE ISLAK İMZA TUTANAKLARI ÜZERİNDEN KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA BAŞLATTIK"Arkasında çok fazla karanlık nokta bırakan 2 seçim yaşadık, 83 milyon "kullanılmayan" oy pusulası var, seçmen artışı nüfus artışının 2 katı. Türkiye'de şöyle bir adet oluştu; seçimler biter bitmez ne olursa olsun kabul ediliyor ve susuluyor. Burada da tüm yapılanlar sineye çekildi, kimse bunları sorgulamayacak mıBiz Zafer Partisi olarak bu konuda bir komisyon kurduk, deneyimli istatistikçileri bir araya getirdik, bu konuda çalışan diğer kişiler ve kurumlarla birlikte ıslak imza tutanakları üzerinden kapsamlı ve geriye yönelik bir araştırma çalışması başlattık, bulgularımızı Türk toplumuyla muhakkak paylaşacağız. Bu, hem geçtiğimiz seçimle, hem de önümüzdeki seçimlerle ilgili bir yol haritası oluşturulmasına yardımcı olacak.1 MİLYON 476 BİN KİŞİYE VATANDAŞLIK VERİLDİ, OY KULLANDIRILDI, MAHKEMEYE TAŞIYACAĞIZ!Cumhur İttifakı "130 bin Suriyeli göçmen oy kullanacak" demişti, yurt dışında da Türkçe bilmeyen binlerce Arap oy kullandı, muhalefet partileri de bunu böyle kabul ettiler ama siz kısa süre önce "1 milyon 476 bin 368 kişiye vatandaşlık verildi" dediniz, Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki 2 milyon oy farkını neredeyse kapatacak bir rakam.Evet, 1.5 milyona yakın yabancıya oy kullandırıldı. Size yeni bir haber vereyim, biz bununla ilgili bir suç duyurusu üzerinde çalışmalar yapıyoruz, bu işi mahkemeye taşıyacağız. Ama bakın, bu konuda da Zafer Partisi'nin tek başına kaldığını, "İthal seçmene hayır" kampanyalarının tek başına kaldığını, muhalefetteki diğer partileri tarafından desteklenmediğini unutmayın. Biz bunu Zafer Partisi olarak Türkiye'nin gündemine tek başımıza getirdik, aylarca çalıştık, "Vatandaşlık alanlar 10 sene oy kullanmasınlar" diye Meclis'te mücadele ettik, kanun teklifi verdik ama hiç kimse dönüp bize bakmadı ve destek olmadı.Mahkemeye başvuracaksınız ama mahkemeler iktidarın elinde değil miBiz yargıya taşıyacağız, kayıtlara girsin. Somut kanıtları yazılı belge olarak ortaya koymak için çalışıyoruz, bu rakam geçen sene Temmuz ayındaki rakamdır. Bu olayların tarihe gömülmemesi için mücadele etmemiz lazım. Diğer partiler de itiraz etmeliydiler, etmediler, sürecin parçası oldular ne yazık ki.BİZ MİLLET İTTİFAKI'NI DEĞİL, SADECE KEMAL KILIÇDAROĞLU'NU DESTEKLEDİK!Zafer Partisi yerel seçimde de Millet İttifakı'nı destekleyecek miBiz Millet İttifakı'nı desteklemedik, sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekledik, Millet İttifakı'nın ortaya koyduğu belgelerin hiçbirisine katılmıyoruz ve reddediyoruz. Bizim anlaşmamız Kemal Bey'le "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak" yapılmıştır ve bizim aramızdaki protokolle Millet İttifakı'nın kendi aralarında yaptığı protokol arasında farklar vardır. Bizim protokolümüzün çıkış noktası "milli, üniter, laik devlet, 1924 Anayasası, ilk 4 madde ve 66'ncı madde, terörle etkin mücadele ve sığınmacıların geri dönmesi"dir, Millet İttifakı'nın protolünde bunların hiçbirisi yok. Onun için Millet İttifakı bizim muhatabımız değil, bu bir. İki; İYİ Parti birçok kez açıklama yaptı ve İttifakın sona erdiğini açıkladı zaten.GELECEK SEÇİMLERDE HİÇBİR İTTİFAKI DESTEKLEMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ!Sonra yalanladılar.Tekrar açıkladılar, bu onların bileceği iş ama açıklasalar da açıklamasalar da biz ne Millet İttifakı'nı ne de başka bir ittifakı gelecek seçimlerde desteklemeyi düşünmüyoruz. İkinci turda Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayını destekledik, çünkü bize Cumhuriyet'in kuruluş ilkeleri konusunda taahhüt verdi ve Suriyelilerin, Afganların, Pakistanlıların gönderilmesi konusunda yetkiyi Zafer Partisi'ne devretti. Dedi ki; Siz bütün bu süreci yöneteceksiniz, onun için biz de kendisini destekledik. Yerel seçimlerin dinamikleri çok fazladır ve yerel seçimlerin dinamiklerinde çok daha farklı unsurlar oyunun içerisinde olacaktır, bunları bizim teker teker değerlendirmemiz gerekir, biz Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliğini ve sığınmacıların vatanlarına dönüş projesini yerel seçimlerde de güçlü bir şekilde devam ettireceğiz.CHP de bunları söylüyor.Biz Cumhuriyet Halk Partisi'yle veya bir başka partiyle görüşme yaparız ama Millet İttifakı'nın varoluş şekliyle hiçbir protokolünün içinde, yanında, sağında, solunda olmayız. Niye CHP, Zafer Partisi'nin adayını desteklemeyi düşünmüyor Niye biz bir başka partiyi destekleyelim Artık yola yeni ve güçlü bir şekilde çıkmış olan Zafer Partisi'yle devam etmek gerektiğini düşünüyorum.Türkiye'de büyük bir çoğunluk sığınmacıların gitmesi gerektiğini düşünüyor,