AKP emeklileri yaşayan ölüler haline getirdi

Hayat pahalılığı her gün, hatta aynı gün içinde bile hızla artmaya devam ediyor ve özellikle dar gelirlilerin, işçi, memur ve emeklilerin sıkıntısı da her geçen gün artıyor. Muhalefet partileri, aldığı zamlar enflasyonla yok olan halkın geçim sıkıntısını, yoksulluk, işsizlik, orman yangınları gibi çok önemli konuları ve Meclis'in tatil yapmaması, devam etmesi talebini görüşmek üzere olağanüstü Genel Kurul toplantısı talebinde bulundular, yeterli sayı olduğu için bu toplantı yapıldı. Toplantıda Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ da bütün sorunlara akılcı çözümler üretecek güzel bir konuşma yaptı. Bugün Sayın Özdağ'la o önemli toplantıda neler olduğunu, ülkenin içinde bulunduğu süreçte Meclis'in tatile girmeye neden hakkı olmadığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zamlar için neden "Ocak ayını bekleyin" dediğini ve merak ettiğimiz birçok konuyu konuştum.? Sayın Özdağ, AKP'den sonra sizi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak biliyorduk, birdenbire Saadet Partisi Grup Başkanı olarak gördük, 3 parti birleşecek denmişti, Türkiye'de gelişmeler rüzgar hızıyla oluyor, Gelecek ve Saadet mi birleştiHayır, partiler birleşmedi, biz Gelecek Partisi milletvekilleri olarak Saadet Partisi'ne geçtik ama partimiz duruyor orada. Gelecek Partisi çalışıyor, Saadet Partisi çalışıyor, biz sadece parlamentoda Saadet Partisi'nin milletvekili, ben de Grup Başkanı oldum. Bizden ve onlardan birer arkadaş Grup Başkanvekili oldu, parlamentoya bir heyecan getirdik. Verdiğimiz Grup önerileri, soru önergelerimiz, ben Çarşamba günü öğretmenlerle ilgili kanun teklifi verdim, çok çalışıyoruz.DEVA PARTİSİ'YLE DE BİRLEŞİP GRUP KURALIM DEDİK, ALİ BABACAN KABUL ETMEDİ!? Neden Gelecek Partisi Saadet Partisi'nden milletvekili alarak yapmadı bunuOnlar kabul etmediler. Biz DEVA Partisi'ne de söyledik, önce "Biz DEVA'yla birleşelim" dedik, hatta Demokrat Parti'yi de alarak 38 milletvekili çatı parti kuralım ve parlamentoda her gün kanun teklifi verelim, soru önergeleri, grup önerileri verelim, basın toplantıları yapalım istedik, onu da Ali Bey kabul etmedi. Bu sefer dedik ki "Grup kurmamız lazım", yani parlamentoda biz 56 milletvekili olacağız, bir kısmı Cumhur İttifakı'yla geldi; Yeniden Refah filan, onlar da dün Meclis'e geldi ve "Meclis çalışsın, tatil yapmasın" diye oy kullandılar.? AKP ile ittifak halinde olmasına rağmen Yeniden Refah da "Meclis çalışsın" diyor.Tabii, onlar da böyle oy verdi, çünkü millete karşı mahcubiyet duyuyorlar."ŞİMDİ ZAMLAR GELİR, SEÇİME DOĞRU AĞIZLARINA BİRAZ BAL ÇALARIZ" DİYORLAR!? O partinin Genel Başkan Yardımcılığını yaptınız, AKP neden duymuyor sizceDuymuyorlar, "nasılsa kararname bizde, karar bizde, kanun hükmünde kararname bizde, Meclis çoğunluğu bizde" diyorlar, AKP'nin umurunda değil. "Nasılsa seçim bitti, şimdi zamlar gelir ama seçime doğru ağızlarına biraz bal çalarız" diyorlar. Salı günü Recep Tayyip Erdoğan söyledi zaten; "Emeklilerin sıkıntılarını görüyoruz, işçilerimizin memurlarımızın şikayetlerini duyduk ama Ocak ayını bekleyin" dedi. Niye Ocak ayını beklesinler hemen yapmak yerine Çünkü Ocak'ta seçime 3 ay kalmış oluyor. Seçim sathı maili 3 ay, 90 gün biliyorsunuz, o şekilde yine diyecek ki "Ben size yüzde 25 değil de yüzde 40-50 zam yapıyorum" ve bu şekilde milletimizi kandırmaya çalışacak. Bizim dikkatli olmamız lazım, öncelikle de CHP'nin bir durulması lazım.? Peki, siz şimdi görüntüde Saadet Partili ama aslında Gelecek Partili misinizBen Gelecek Partisi'nin Kurucular Kurulu üyesiyim ama şu an Saadet Partisi'nin milletvekiliyim.? Gelecek Partisi'yle bir ilginiz kalmadı yani.Hayır, devam ediyor, şeklen ilgimiz kalmadı, yoksa ruhumuz Gelecek Partisi'nde. Biz bunu birliktelik sağlayalım ve Meclis'teki grup imkanlarından faydalanalım diye yaptık.? Böyle demenize SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu kızmayacak mıHayır, biz grup kurduk ve grubumuzu da Saadet Partisi adına kullanıyoruz. Salı günü parlamentoda Saadet Partisi'nin Grup Başkanı olarak konuştum, bu büyük reklamdır, onların adı geçti."OCAK AYINI BEKLEMEYİN, EMEKLİ MAAŞ ZAMMINI YÜZDE 25'TEN YÜZDE 40'A ÇIKARIN" DEDİK, KABUL ETMEDİLER!? Meclis konuşmanızda asgari ücret, emekli maaşları, işçiler, herkes mağdur oldu, onlara Ocak ayına kadar çile çektirmeyelim dediniz ama kabul edilmedi ve 23 farkla reddedildi değil miEvet, "Ocak ayını beklemeyin, yüzde 25'i yüzde 45 yapın, emeklilerin yüzde 25'ine seyyanen zam koyun" dedik ama kabul etmediler.? Sizce muhalefet bu toplantıda görevini yaptı mıYaptı, bütün muhalefet partilerinin milletvekillerine, genel başkanlarına, genel başkan yardımcılarına, grup başkanvekillerine çok teşekkür ediyorum ama bazı gelmeyen milletvekilleri oldu, keşke daha duyarlı olsaydı. Sayıları oldukça az ama bazı milletvekilleri daha duyarlı olmuş olsalardı daha iyi olurdu.200 MİLLETVEKİLİ BULAMAYACAĞIZ DİYE BAHÇELİ, MHP'LİLER VE AK PARTİLİLER DIŞARDA BEKLEDİ!? Meclis konuşmanızın altına şöyle bir yorum yazılmış; "Sadece 23 farkla reddedildi diyorsunuz, muhalefette eksikler olmasaydı kabul edilebilirdi" diyor.Maaş zamları yine kabul edilmeyecekti ama Meclis çalışacaktı, biz kanun teklifi verecektik, onları sıkıştıracaktık, grup önerilerimizle her gün "zam istiyoruz" diyecektik. Sürekli olarak grup önerisi verecektik ve "Lütfen halkımızı enflasyona ezdirmeyin, maaşları arttırın" diyecektik. Hatta ben konuşmama "Kanun teklifini siz verin, biz evet oyu verelim" diye başladım. Katılmamak oradaki bazı milletvekillerinin duyarsızlığıdır bu ama önce hedef şuydu; biliyorsunuz burada 120 milletvekili imzasına ihtiyacımız vardı, 138 milletvekili imzaladık, olağanüstü toplantı talebimiz vardı ve Meclis Başkanı mecburen TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırdı. Bunu aştık, 200 milletvekili ile Meclis'te olmamız lazımdı, Meclis Başkanvekili Celal Adan elektronik yoklama yaptı, 200 milletvekili bulamayacağız diye hem MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP'liler, hem de Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ve AKP'liler dışarda bekledi. Biz 217 milletvekili ile Genel Kurul'da olunca bunlar içeri girdiler ve genel görüşme başladı.EMEKLİLER ZATEN YOK HÜKMÜNDELER!Mesele Türkiye'de yoksulluktur, açlıktır, orman yangınlarıdır, enflasyona ezdirilen işçiler, memurlardır, işsizliktir, biz Türkiye'nin dikkatini buna çektik. Yani, yandaş medya sürekli "Ekrem İmamoğlu şöyle dedi, Özgür Bey böyle dedi, Kılıçdaroğlu şöyle dedi, muhalefet şunu yaptı" ile meşguldü, bunun yerine biz esas gündeme odaklandık, bunları getirdik, bir kez de şöyle mağlup ettik; Meclis çalışsın dedik, bunlar "Hayır" dediler. Esas oraya yoğunlaşmamız lazım. Çoğunluk onlarda biliyorsunuz, 300 küsur milletvekilleri var. Toplantıya şu kadar milletvekili gelmedi, doğru onların eksiğidir ama esas AK Parti ve MHP üzerine odaklanmamız gerekiyor, "Tatil hakkımız" dediler, hayır hakları değildi tatil. Hakları değildi, zaten parlamento 3 gün çalışıyor, cuma, cumartesi, pazar, pazartesi çalışmıyor, isteyen 4 gün, Türkiye'nin bugünkü koşullarında istediği yere bir saatte gider efendim. Uçakla istediği şehre bir saatte gider. Onun için AK Parti ve MHP bir kez daha vatandaşımızı bu 6 ay boyunca açlığa, yokluğa mahkum ettiği gibi seyahat etme özgürlüğünü elinden aldı, enflasyona ezdirerek hayattan bezdirdi, yaşam standartlarını aşağı çekti. Emekliler zaten yok hükmündeler, onlar yaşarken ölüler haline getirildiler.AF DÜŞÜNMÜYORLAR AMA 5-10 YIL ARASI CEZALARA İNDİRİM GETİRMEYE UĞRAŞIYORLAR!? Türkiye'de hukuk tamamen yok edildi, bakıyoruz birini darp ediyor serbest, yaralıyor veya öldürüyor serbest, insana hayvana her şekilde zarar veriyor serbest. Elazığ Barınağı'nda 4 ayda 1062 hayvan öldürülmüş, Savcı "Adeta soykırım yapılmış" diyor. Amasra maden kazası davasında birinci derecede sorumlu olan müdür tekrar Zonguldak'ta görevlendirilmiş. Her gün şehit haberi geliyor, ihmal mi var duymuyoruz. Siz AKP'de uzun zaman bulundunuz, Erdoğan'ı iyi tanıyorsunuz, yargı bağımsız olmadığına göre bu cezasızlığın sorumlusu ve sebebi ne Birde şimdi "af" konusu var, ne istiyorlar, memleket suçlu cenneti mi olsunGördüğüm şu; af düşünmüyorlar, onun yerine bir infaz yasası getirerek 5 ile 10 yıl arasındaki cezalarda indirim getirmek için çalışıyorlar. Öyle görüyorum, öyle duyuyorum. İkinci olarak, bugün Türk Ceza Kanunu'nun çok ciddi eksikleri var, 5 yıla kadar ceza aldığınız zaman erteleniyor biliyorsunuz. 5 yıla kadar bir ceza ertelemeye tabi tutuluyor, içerde kalmıyorsunuz, bir daha suç işlerseniz o cezayla birlikte ikisini de yatıyorsunuz.? Diğer hukuk devleti olan ülkelerde böyle bir şey yok, 5 ay bile olsa cezanızı çekiyorsunuz, değil mi, 5 yıllık ceza hafif bir suça verilmez.Kesinlikle, Türk Ceza Kanunu'nun yeniden Avrupa Birliği standartlarına göre dizayn edilmesi gerekiyor.? Bunu yaparlar mı sizceYapmazlar. Çünkü, Sayın Erdoğan "İsveç'in NATO'ya alınması karşılığında AB süreci başlayacak" diyor, asla böyle bir şeyi başlatmaz. AB süreci demek Türkiye'deki her şeyin denetlenmesi demektir, ihalelerinizin denetlenmesi demektir, adaletinizin hukukunuzun Avrupa Birliği standartlarına gelmesi demektir, Genel Kurul konuşmamda söyledim zaten; "Nerede kötü bir şey varsa dünyada birinciyiz, nerede iyi bir şey varsa sonuncuyuz" dedim. İnsan haklarında sonuncuyuz, adalette sonuncuyuz, hayat pahalılığını önlemekte sonuncuyuz dedim, örnekler verdim. Bunların "Avrupa Birliği" filan dedikleri hikayedir, Türkiye'de Meclis Lozan'la ilgili bir ajanda çıkarmış, ajanda da 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşması'nın adını yazmamışlar, zaten geçmişte buna "hezimet" demişti biliyorsunuz, dolayısıyla, bunların kafalarında bir bagajları var.HAYVAN HAKLARI KANUNU'NDA 2 MADDEDE ANLAŞAMADIKHayvan Hakları Kanunu çıkarılırken ben alt komisyon başkanıydım, çok iyi bir kanundu, sonra kadük kaldı, iki maddede anlaşamamıştık. Ben bütün Türkiye'de hayvan hakları kuruluşlarını; 250 dernek, vakıf, Meclis'e toplamıştım, onlarla çalıştık ama bizim dönemimizde kadük kaldıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildi. Adalet Bakanlığı çalışırken onları aradım "Bakın, Amerika'yı yeniden keşfetmenize gerek yok, bir kanun var, sadece 2 maddede anlaşamadık, gelin bunları da düzeltin, derneklerle görüşün" dedim, yapmadılar.SAYIN ERDOĞAN ÇIKARTTIKLARI KANUNA RAĞMEN "HAYVANLARI İTLAF EDİN" DEDİ!? Sorumlu bir milletvekilisiniz, bu ülkede siyasetçilerin hayvanları düşündüğü filan yok, onların da canlı olduğunu umursamıyorlar.Teşekkür ederim, ben sadece görevini layıkıyla yapmaya çalışan bir milletvekiliydim, sonra 27'inci dönemde bir Meclis Araştırma Komisyonu kurdular, bir kanun çıkarttılar, bu kanuna rağmen Sayın Erdoğan tuttu "Bunları toplayın itlaf edin" dedi. Yahu sen önce barınaklar yapacaksın, sonra bu hayvanlar kısırlaştırılacak, beslenme yerleri oluşturulacak, biz bunların hepsini yapmıştık. Şimdi, kanuna rağmen Sayın Erdoğan'ın sözünü kanun kabul ediyorlar ve kanunu uygulamıyorlar. Hayır, Sayın Erdoğan'ın sözü kanun değil, Meclis'ten çıkan kanun, kanundur, Sayın Erdoğan da o kanuna uymak zorundadır.TÜRKİYE BİR SUÇ CENNETİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR, 5 MİLYON KİŞİ UYUŞTURUCU BAĞIMLISI!O nedenle bugün Türkiye suç cenneti haline getiriliyor, 5 milyon kişi uyuşturucu bağımlısı Türkiye'de, 5 milyon kişi! Sayın Soylu şöyle demişti; "her hafta 20 bin torbacıyı yakalıyorum", her hafta 20 ise ayda 80 bin torbacı uyuşturucu satıyor. Ben bununla ilgili "Uyuşturucuya karşı Anneler Konuşuyor" diye Ankara'da muhteşem bir çalıştay yaptım ve bununla ilgili raporlar yazdım. Süleyman Soylu ondan sonra bu anneleri İçişleri Bakanlığı'na davet etti. Türkiye