Kantarın topuzu!

ANAP'ın teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Orhan Demirtaş bey seçim sonuçları belli olduktan sonra beni aradı ve özetle, "Seçmen 1989 seçimlerinde bizi bitirdi ama bu seçimlerde AK Partiyi uyardı, AK Parti toparlanabilir!" dedi.

Evet, sonuçları soğukkanlı bir şekilde değerlendirdiğimizde AK Parti oylarındaki düşüş ve kaybedilen belediye başkanlıklarına bakarak büyük bir gerileme olduğu rahatlıkla görülür. Evet, kesinlikle bir başarı yok, şok edici bir gerileme var.

Ama ağır bir hezimet sayılır mı sorusuna Orhan bey 'sayılmaz' diyor.

Çünkü ANAP'ın oyu 1989 seçimlerinde yüzde 41'den yüzde 21'e gerilemişti.

Elinde sadece 3 vilayet belediyesi kalmıştı. Bitlis, Hakkari ve Malatya dışında bütün il belediyelerini CHPSHP'ye kaptırmıştı. Turgut Özal o zaman 'Halkımız kantarın topuzunu fazla kaçırdı!' mealinde bir tepki koymuştu.

AK Parti ise 31 Mart seçimlerinde bir önceki 14 Mayıs seçimlerine göre oy kaybı büyüktü ama oran olarak neredeyse 14 Mayıs oranıyla aynıydı.

14 Mayıs 2023'te 36.30 oy almıştı; 10 ay sonra 31 Mart 2024'te 35.48 oranında oy aldı.

AK Partinin elinde 15 büyük şehir vardı 12'sini muhafaza etti bir tane de CHP'den aldı. 12 il 356 ilçe ve 125 belde kazandı.

AK Partinin başarısızlığını örtmek için söylemiyorum, -bana göre seçim sonuçları şok etkisi bırakacak derecede bir yenilgidir- sadece telafi edilebilir bir gerileme olduğunu söylemeye çalışıyorum.

Tecrübeli bir siyasetçi olarak Başkan Erdoğan da bunun farkında.

Seçim sonuçlarını partisi açısından doğru okudu! Nasihata ihtiyacı yok..

Partisini kan ve ruh kaybı, kibir hastalığı, halktan kopma gibi çok sert kelimelerle eleştirdi ve özeleştiri yaptı. Sonuçta da "Ya hatalarımız görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz." diyerek fotoğrafı doğru okudu.

Başka ne desin ki!

Önünde iki yol var birincisi, hükümet olarak enflasyonu frenleyip düşük gelirli vatandaşın gelirini artırması ki bu konuda kararlı görünüyor.

2002'de durum daha kötüydü başardı, şimdi de başarabilir. Pahalık düşer, israf ve nepotizm gibi eleştirilen alanlarda hatalar giderilirse, bu rüzgar diner, 2028'de Cumhur İttifakı'nın ipi yeniden göğüslemesi şaşırtıcı olmaz.

İkincisi de parti teşkilatlarının masaya yatırılması.

Parti için bu durum daha hayati bir meseledir.

Evet, lafı evirip çevirmeye gerek yok 17 seçimde birinci parti olan AK Parti bu seçimde ikinciliğe düşmüştür. Fakat AK Parti için daha fazla söze hacet yok. Başkan Erdoğan söylenmesi gerekeni fazlasıyla söyledi: "Ya hatalarımız görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz."

Peki ya CHP!

CHP en şaibeli döneminde en zayıf genel başkanıyla şaşırtıcı bir şekilde en büyük başarıyı elde etmiştir!

CHP bu başarıyı neye borçludur

Çok iyi aday çıkardığı için mi, çok gerçekçi projeler sunduğu için mi yoksa mevcut başkanları çok başarılı olduğu için mi

Bence hiçbiri!

CHP'nin elde ettiği başarı ne adayları sebebiyle, ne projeleri sebebiyle ne de icraatları sebebiyledir!

Bu başarının arkasında ne Özgür Özel vardır ne İmamoğlu ne de Yavaş!

Bu başarının arkasında iktidara duyulan tepki var. Seküler kesimin CHP etrafında toplanması var.

Ve muhafazakâr seçmenin özellikle ekonomi konusunda hükümete karşı sakladığı gizli öfke var.

Bu öfke öyle bir rüzgar oluşturmuş ki, Cumhur İttifakı adaylarının kalitelerini de projelerini de etkisiz hale getirdi.

Murat Kurum'un projeleri karşısında belediyeyi 5 yıl geri götürmüş, tüm şirketlerini zarara uğratmış İmamoğlu'nun seçim kazanması mümkün müydü