İsrail'in sadece güçten anlayacağını sürekli yazıp duruyorum.
Geçen hafta, Yeni Şafak'ta Aydın Ünal bey aynı mealde bir yazı yazdı. Kimin güç kullanabileceğine işaret etmedi ama bölgede Türkiye'den başka güç kullanacak ülke bulunmadığı malum olduğu için nazikçe Türkiye'yi müdahaleye davet etmiş oldu.
Akşam Gazetesinden Hüseyin Besli Bey ise güç kullanma misyonunu doğrudan Türkiye'ye yükleyerek 'tam zamanıdır' mealinde bir yazı yazdı.
Evet, insanlık vicdanının uyanmış olması şu anda İsrail'i yalnız bırakmış durumda.
Arap ülkelerini saymaya gerek yok, İsrail'e doğrudan yardım eden Avrupa ülkeleri bile İsrail'in soykırım politikasına açıkça karşı duruyor ve kendi kamuoyunu teskin için de olsa Filistin devletini tanıma tehdidini araç olarak kullanıyor.
Aslında dünya devletlerinin çoğu ABD'den çekindiği için askeri müdahale diyemiyorlar.
Ama yapılacak müdahaleye de açıktan karşı çıkamayacakları ortada.
Hele de BM destekli gözlem kuruluşu IPC, Gazze'de kıtlığın en şiddetli seviyesi olarak bilinen 5. seviyede tespit edildiğini bildirdikten sonra.
IPC yaptığı açıklamada diyor ki: "İlan edilen kıtlık, İsrail hükümetinin aldığı önlemlerin doğrudan sonucudur.(...)İşgalin kıtlığı reddeden yalan söylemleri, kadın ve çocuklara karşı açlık yoluyla işlenen cinayetleri gizleme girişimidir. Bu, uluslararası hukuka meydan okumaktır. Gazze'de ilan edilen kıtlık, işgalin ve destekçilerinin alnında kara bir lekedir."
Bu leke aslında dünyanın alnında bir kara lekedir!
İngiltere Dışişleri Bakan Lammy, "Gazze kenti ve çevresindeki bölgede yaşanan kıtlığın teyidi son derece dehşet verici ve tamamen önlenebilir nitelikte. İsrail hükümetinin Gazze'ye yeterli yardımın girmesine izin vermemesi, bu insan yapımı felakete neden olmuştur. Bu ahlaki bir rezalettir." dedi.
İrlanda Başbakanı Martin, "İsrail, Gazze kentine yönelik saldırılarını ve bombardımanını durdurmalı. Sivil halktan yiyecek ve suyun esirgenmesi, Gazze halkının topluca cezalandırılması ve savaş suçudur." değerlendirmesi yaptı.
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, IPC raporunda 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın makul kanıtlarla doğrulanmasının ardından sosyal medya platformunda bulunduğu paylaşımda, "Kıtlığın daha da derinleşmesini ve yayılmasını önlemek için acil ve geniş çaplı insani müdahale gerekiyor." dedi.
Slovenya Cumhurbaşkanı Natasa Pirc Musar, X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, 21. yüzyılda hiç kimsenin açlık nedeniyle acı çekmemesi gerektiğini belirtti.
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon da X medya platformundaki hesabından, "Açlıktan ölmek, Gazze'deki insanların acı bir gerçeği." açıklamasını yaptı.
Gazze Şeridi ile eşzamanlı olarak Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki İsrail saldırıları da artıyor.
Filistinli kaynaklara göre, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, şimdiye kadar Gazze'deki soykırımın yanı sıra Batı Şeria'da da en az bin 15 Filistinliyi öldürdü, yaklaşık 7 bin kişiyi yaraladı ve 18 bin 500'den fazla kişiyi gözaltına aldı.
İsrail Gazze ve Batı Şeria'yı ilhak kararından sonra Batı Şeria ile Doğu Kudüs'ü birbirinden ayıracak şekilde Filistinlilerin topraklarını da gasbetti!