Filistin'in tanınmaya değil korunmaya ihtiyacı var!

Elbette tanınmaya karşı değilim. Ama BM üyesi ülkelerin büyük çoğunluğu Filistin devletini tanıyor olması Batı Şeria'nın İsrail tarafından ilhakına engel olabiliyor mu

Hayır!

İsrail'in her gün Batı Şeria'da Filistinlileri katline ve meskenini yıkmasına mani olabiliyor mu

Hayır!

Peki 150 devletin Filistin'i tanımış olması Gazze'deki katliamı durduruyor mu

Hayır!

Durdurmak bir yana bir bardak su bir kilo un verebiliyor mu

Hayır!

Açlıktan ölen çocuklara gıda ulaştırabiliyor mu

Hayır!

BM dâhil uluslararası merkezlerde alınan kararlar uygulanmayınca mesele hallediliyor mu

Hayır!

Başka bir soru: KKTC'yi tanıyan ülke var mı

Yok!

Peki KKTC'de katliam var mı, insanların haneleri başlarına yıkılıyor mu Açlık var mı

Yok!

Neden

Çünkü KKTC'yi koruyan bir Türkiye var!

Demek ki neymiş, bir devleti tanımadan önce orada güvenliğin egemenliğin sağlanması gerekiyormuş

Filistin devletini birkaç AB üyesi ülke dışında bütün dünya devletleri tanıyor. Ama bu tanıma Gazze'deki açlığı bile durduramıyor!

Efendim Fransa, İngiltere, Kanada Belçika Almanya Filistin devletini tanıyabileceğini söyleyerek güya İsrail'e baskı yapıyormuş.

Amenna, bu baskının mutlaka faydası var ama aynı devletler İsrail'e hâlâ silah ve mühimmat gönderiyorsa ticari ilişkileriyle destek oluyorsa, bu tehdidi ne kadar ciddiye almamız gerekir

Daha net bir soru soralım bu tanıma tehdidi çocukların açlıktan ölmesine mani oluyor mu

İsrail'in izniyle havadan attıkları yardımların İsrail kontrolündeki kuruluşların alanına düşüyor olması da ayrı bir rezalet! Çünkü İsrail yardım dağıtmaya çağırdıkları insanları katletmekten hiç geri durmadı!

Bu yardım biçimini tuzak olarak da değerlendirmek mümkündür!

İsrail'e her türlü askeri ve lojistik desteği veren bu ülkelerin Filistin devletini tanıma tehditlerinin bir algıdan ibaret olarak görüyorum!

Ayrıca tanınacak olan Gazze'deki direnen Filistin değil Ramallah'daki İsrail'e teslim olmuş Filistin sözde devletidir.

Tam da tanınma tehditlerinin yapıldığı günlerde İsrail, Filistin Devletinin başkenti olan Ramallah'ın da içinde bulunduğu Batı Şeria'yı ilhak kararı aldı!

Mahmud Abbas yönetimindeki Filistin özerk yönetimi devlet olmanın hiç bir özelliğine sahip değil. Aksine Filistin'in İsrail tarafından yutulmasının ilhak etmesinin kılıfından başka bir özelliği de bulunmuyor.

Evet, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 17 ülke AB ve Arap Birliğinin katıldığı Filistin Meselesine Barışçıl Çözüm bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi konulu BM toplantısında Newyork bildirisi de sözde İsrail'i kınadı ama özünde HAMAS'ın silahını işgal altındaki sözde Filistin devletine teslim etmesini açıklayarak bir bakıma İsrail'in emellerine hizmet etmiştir.

Allah'tan Türkiye bu konuda gereken tepkiyi koyarak işgale karşı direnişin yani HAMAS'ın meşruiyetini savundu!

Türkiye mealen dedi ki: 'Filistinli silahlı grupların silah bırakması, ancak bağımsız egemen ve bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin 1967 sınırları temelinde mümkündür...'

Türkiye'nin girişimiyle silahsızlandırma ifadesi hem bildiri metninden hem de ekten çıkartılmış; ayrıca, HAMAS'ın silahları devretmesi egemen ve bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulması hedefiyle bağlantılandırılmıştır.

11. Maddede HAMAS'ın Gazze'de yönetimini sona erdirmesi ve silahlarını Filistin Yönetimi'ne uluslararası angajman ve destekle,