Geçen bir sene içerisinde Terörsüz Türkiye sürecinde çok önemli mesafeler kat edildi.
PKK Terör Örgütü'nün feshi ve silah bırakması görünürde başarılı bir şekilde devam ediyor.
PKK kendini feshetti, göstermelik de olsa silah yakma töreniyle silahlara veda edildi, mecliste konuyla ilgili özel bir komisyon kuruldu, eylem yapacak gücü kalmış gibi Türkiye'den çekildiğini açıkladı, şimdi de Zap'tan ayrıldığını ilan etti.
Bütün bu gelişmeler Türkiye dâhilinde sürecin yolunda gittiğini gösteriyor.
Benim şahsi kanaatim de Türkiye sınırları içinde terör defterinin kapanacağı istikametindedir.
Tabii ki bu hususta gerçek bilgiler devletin elinde detayıyla mevcuttur.
Biz yapılan açıklamalara bakarak işler yolunda diyoruz ama gerçekten silah bıraktılar mı, gerçekten çekildiler mi bu bilgiler MİT'in, İçişleri ve Savunma bakanlıklarının elinde mevcut.
Bugün Mili dayanışma Kardeşlik ve Demkorasi Komisyonu'nda MİT'in, İçişleri ve Savunma bakanlarının katılımıyla yapılacak olan toplantıda büyük ihtimalle bunlar da gündeme gelecektir.
Tekrar ediyorum Terörsüz Türkiye sürecinin ülkemiz sınırları dâhilinde başarılı bir şekilde sonuçlanacağına inanıyorum.
Ancak sürecin ikinci hedefi olan Terörsüz Bölge konusunda tereddütlerim zail olmadı, aksine gün geçtikçe artıyor.
Türkiye, süreci üçüncü tarafların devreye girmesine izin vermeden milli ve yerli olarak yürüttü/yürütüyor.
Ancak aynı tespiti PKK tarafı için yapmak mümkün görünmüyor. PKK'nın bu süreci, hâmileri konumundaki emperyalist güçlerle görüşerek yürüttüğünü düşünüyorum.
Çünkü örgütü feshedip silahları gerçekten bırakmış olsalar mesela Diyarbakır Anneleri'nin çocukları evlerine dönmez miydi
Ya da PKK bu konuda bir açıklama yapmaz mı
Hatta gerçekten örgütü feshedip silah bırakmış olsalardı o çocukları annelerine göndererek dünya kamuoyunda büyük bir itibar kazanmazlar mıydı
Böyle müthiş bir PİAR fırsatını neden değerlendirmiyorlar
Çünkü İmralı'yı da dinliyormuş gibi yapıp aslında dinlemiyorlar!
Türkiye'den, Kandil'den, Zap'tan çekiliyorlar; hâmilerinin kışkırtmasıyla ve himâyesiyle Suriye'deki uzantıları olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bünyesinde toplanıyorlar!
İlk çözüm sürecinde de PKK silah bırakmak ve eylemleri durdurmak istediğinde emperyalistler Türkiye'de eylem yapmaya teşvik etmiş kendilerine Suriye'de kalıcı zemin hazırladıklarını söylemişti!

4