Kur'an'ı Anlama Usulü İçin Oluşan Dil İlimleri

Kur'an ayı Ramazan boyunca "Kur'an Nizamı ve Mucizeleri" yazılarımızı (18 yazı) yazdık, son yazımızda "Fukahanın içtihatları ve dört delil" üzerinde durduk, "Usulcülerin (Fıkıh Usulü) Kuralları ve Şeriat" başlıklı yazımızla devam ettik; bugün de istifade edilmesi dileklerimizle "Dil İlimleri" konusu üzerinde duralım Müçtehitler içtihat yaparken, Usulcüler içtihadın kurallarını koyarken hep dile dayandılar. Onların zamanında dil ilimleri yoktu. Usulcüler arasındaki ihtilafları çözmek için dil ilimlerine ihtiyaç duyuldu ve sekiz ilim olarak dil ilimlerini geliştirdiler. Bunlar sadece dinî kitapları ilgilendiren veya şeriatı ilgilendiren ilimleri değil, her konudaki ilimlerin oluşmasını öğrendiler. Bunu Allah yaptı deyip hareket etme yerine, nasıl bir yapıya sahip olduğunu araştırmadır. Bunun anlamı bunu Allah yapmamıştır değildir; her şeyi Allah yapar ama biz Allah yapar diye oturmayız. Allah'ın yaptığı bu şey nedir Onu inceleriz. Allah bunları koyduğu kanunlarla yapmıştır. Biz o kanunları inceleriz çünkü Allah onları bizim için yarattı. pushfn('ads'); 1) Tecvid ilmini geliştirdiler, Kur'an'ı daha iyi anlamak için. Arapçadaki harflerin çıkışını ve çıkış şekillerini incelediler. Ses boğazdan çıkar, ağızda biçimlenir, kelime olur. Her harf değişik hallerde çıkar. Ayrıca çıkış türleri vardır; sert-yumuşak, sürekli-süreksiz gibi. Bu ilmin şeriatla bir ilgisi yoktur. Şeriat bu ilimden yararlanır. 2) Lügat ilmi. Daha önce dilden dile lügatler vardı. Ama bir dilin kendi dilinde lügatini ilk olarak Arap dil âlimleri geliştirmişler, hem ciltlerce lügatler yazmışlar, hem de kelimenin oluş şekline göre sıralamışlardır. Başka hiçbir dilde bu tür lügat yazılamamıştır. 3) Sarf ilmi kelimelerin değişik biçim alarak değişik manaları taşıması ilmidir. 'Geldi' ile 'gelen' arasındaki ilişkileri buldular. Bugün her dilde bu ilim oluşmuştur. 4) Nahiv ilmi. Bu ilim cümle yapısını inceler. Kelimeler nasıl yan yana gelerek bir cümle olur, sonra cümle diğer insanlara nasıl hükmeder. İnsanlar cümle ile hareket ederler. Baba oğluna 'buraya gel' dediği zaman oğul bulunduğu yerden davet edildiği yere gider. pushfn('ads'); 5) Maani ilmi. Dil ilimlerini oluşturanlar bundan sonra cümlelerin taşıdığı çeşitli manalar üzerinde ilim yapmışlardır. Başka dillerde bunlar parça parça vardır. Oysa Arapçada tamamen ilmî olarak ilmileşmiştir. Mesela, 'seni döverim hâ' ile 'döverim seni hâ' arasında ne fark vardır Bu fark bu ilimde öğrenilir. 6) Beyan ilmi. Kelimelere lügatte olmayan manaları yükleme ilmidir. İnsanlar böylece daha önce ifade edilmeyen bir meramı anlatma imkânını bulurlar. Uygarlık bu ilme dayanarak doğar. Çünkü insan bir şeyi keşfettiği zaman onu eski manalarla ifade edemez, yeni bir ifade tarzını