Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
"Müsafih olmaksızın" (Maide 5) denmektedir ve bu kurallı çoğul yapılmaktadır.
Toplulukların çocuk yapma yasağı getirmeleri gayri meşrudur. Çin'de bir çocuktan fazlasını yapmak yasaklanmıştı. Buradaki musafih olmaksızın manasını verebiliriz. Kadınlar için de benzer mana verilebilir. Çok çocuk yapan kadınların birbirlerini kınadıkları görülmüştür; çocuk yapmayı kötü bir şey gibi kabul ettikleri görülür, çok çocuk yapan kadın, kadınlar arasından kınama vesilesi olur.
"Sefahat" kelimesini eğlenme, zevk alma anlamında kullanmaktayız. Yani evlilik sadece zevk için değil de aile müessesesini kurmak ve çocuk yetiştirmek amacıyla tesis edilmelidir. Bu sebepledir ki eşler arasında çocuk yapmamak üzere yapılan evlilikler gayri meşrudur. Şartı iptal edenlere göre şart batıldır, evlilik sahihtir. Akdi iptal edenlere göre akit bâtıldır. Kelime burada erkek kurallı çoğul getirildiği için topluluğun o şartı bâtıl sayacağı anlamındadır. Yoksa nikâhı yasaklayacağı anlamına gelir ki bu elbette meşru değildir.
İnsanlar sosyal evrim yapacak şekilde yaratılmışlardır. Evrim demek iş bölümü demek, beraber olmak demek, kurallara uymak demektir. Kurallara uymak demek yenilik yapmamak demektir. Demek iki zıt şey arasındadır. Bir taraftan kurallara uyacak, diğer taraftan kuralların dışında kalarak evrim yapacaktır. Bunun için insan çalışmada kurallara uyacak, yaşamada kurallar dışında içtihat yaparak evrim yapacaktır. İşte bu sebeple insan aile içinde yaşar; nitekim ilk yaratıldığı günden bugüne kadar insan aile içinde yaşamıştır.
Diğer canlılar ancak olgunlaşıncaya kadar anne-babaları ile yaşadıkları halde, insan aile içinde doğar, aile içinde büyür, sonra kendisi aile kurar ve aile içinde yaşayıp ölür. Bu sayede sosyal evrimi gerçekleştirir. Çünkü evrim demek, eski şeyleri öğreneceksin, keşifler yapacaksın, sonra yenilikleri öğreteceksin.
İnsan ömrünün ilk 33 yıllarında öğrenmekle vaktini geçirir. Sonraki 33 yıllarında keşifler yapar, evrime katkılarda bulunur. Son 33 yıllarında da öğrendiklerini öğretir.
Beşikten mezara kadar öğrenmek ve öğretmek durumunda olduğumuz için aile dışında kalamayız. Aileler ve ailelerin oluşturduğu aşiretler bu aktarma işini başarmaktadır.
İnsanlar aile müessesesini yaşatmak zorunda oldukları için sürekli birlikte olma arzusu duymaktadırlar. Oysa diğer canlılar ancak döllenecekleri zaman böyle arzu duyarlar. Yine aile müessesesini yaşatmak için zina yasağı getirilmiştir. Bu suretle insanlar evlenmeye zorlanmaktadırlar. İnsanların evlenecek şekilde yaratıldıklarına dair biyolojik delil bekaret zarıdır, diğer canlılarda bekaret zarı yoktur.

16