Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
"Min kabliküm" yani "Sizden önce" (Maide 5)
"Sizden önce" denmek suretiyle bize yakın olanlar kastedilmiştir.
İnsanın iki türlü akrabası vardır. Birincisi, amca çocukları ve yeğenlerdir. Onlar önce gelen ve sonra gelen değildir. Oysa anne babalar, onların anne babaları önce gelenlerdir. Çocuklar ve ondan sonra gelenler ile onların çocuklarıdır. Yeğenler, amcalar sonra veya önce doğmuş olabilirler. Buradan hemen sorunumuzu çözmüş oluyoruz.
Hazreti Nuh'tan evvel gelen Şamanistler kitap verilenler değildi ama kıyasla onları da kitap verilenlere dahil edebiliriz. Sonra Hazreti Nuh ile Hazreti İbrahim arasında gelenler kendilerine kitap verilenlerdir. Ama onların içinde bizim için "min kablimiz" olmayanlar vardır. Sonra Hazreti İbrahim'in iki çocuğu Hazreti İshak ve Hazreti İsmail batıda kalmışlar, Katura'dan olan dört oğlu ise doğuya gitmiş, onlar da uygarlık oluşturmuşlardır. Ne var ki o uygarlık bizden önce gelenler değildir. Bizden önce gelenler Hıristiyanlardır. Onlardan önce gelenler de Yahudilerdir. Bunlar bizim min kablimizdir.
Burada nikâhta yakın olanlar tercih edilecek, ekonomide ise uzak yakın eşit tutulacak anlamı ortaya çıkmaktadır. Böylece yukarıda koyduğumuz kural burada "min kabliküm" ile teyit edilmiştir. Ekonomideki uzaklık engelini kaldırmamız için ulaşım ve haberleşme masraflarının sıfıra indirilmesi gerekir. Bu da sebilullah ile yani vakıflarla sağlanmaktadır.
İnternetle evlendirmede aracıların dikkat edecekleri husus bu yakınlıktır. Münasip uzaktan yakını bulundukça sorun orada çözülecektir. İnternete de gerek kalmayacaktır.
Burada işaret edilen başka bir husus daha vardır. Yeryüzünde iki büyük uygarlık vardır. Biri doğu uygarlığıdır. Bunlar Çin ve Hint uygarlıklarıdır. İkincisi batı uygarlıklarıdır. Bunlar da İslâm ve Hıristiyan uygarlıklarıdır. Kur'an bunlara İsa'ya tâbi olanlar diyor.
İnsanlık dört uygarlık içinde yarışacaktır.
Sermaye uygarlıkları çatıştırıp dengesini kurmaya çalışır.
İslâmiyet ise İbrahimi dinde bunları birleştirip barış içinde aralarında hayırda yarışı önerir, onun kurallarını koyar.
Geçmişte Hint etkin uygarlığa sahipti, bugün kenardadır. Ama bunlar Çin ile yarışmaktadırlar. Biz de Hıristiyanlarla yarışmaktayız. Sonra batı doğu ile yarışmaktadır.
Bu yarışın sağlanması için ocak/aşiret, bucak/kabile, il/şa'b ve ülkeler/kavimler şeklinde örgütlenmeliyiz. Diyelim ki 25 devlet Müslümanlardan, 25 devlet Hıristiyanlardan, 25 devlet Hindulardan, 25 devlet de Budistlerden oluştu. Sekiz kıtaya ayrıldık.
Dördü batıda; Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika ve Avrupa.

									
								
									17