Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
İstediğimiz seviyede bir topluluğun oluşması için herkesin kurallar içinde yani şeriat içinde davranması gerekir. O şeriatın da uygun şeriat olması gerekir.
Kur'an bize işte bu kuralları nasıl oluşturacağımızı öğretmektedir.
Kuralları biz koyacağız ama nasıl ve neye göre koyacağız
Kur'an bize işte bunları öğretmektedir.
Kur'an, Tevrat ve İncil gibi kuralları doğrudan getirmez, şir'aları getirmez. Şir'aları biz yaparız. Kur'an şir'aları nasıl yapacağımızı öğretir. Buradaki ilke barıştır yani insanları kendi hayatlarında kendilerini hür bırakmadır.
"Fe men idtarra / kim iztırar ederse. Kim zaruret içinde kalırsa." (Maide 3)
Allah silm/barış dinini/düzenini bize tavsiye etti. Bunun için kurallar koyacağız, o kurallar iç ve dış barışı sağlayacaktır. İçeride birbirimizle kavga etmeyeceğiz, dışarıdakilerle savaşmayacağız. Ne var ki içte ve dışta barışı bozanlar olacaktır. Her zaman kurallara uyma imkânımız olmayabilir. İşte şimdi onun hükümlerini getirmektedir.
"İztırar" genel mazerettir. Bunlar usulde sayılmıştır.
Doğum, küçüklük, yaşlılık ve ölüm.
Delilik, baygınlık, aldanma, zorlanma.
Cinsiyet, sığınma, yabancılık, başka topluluktan olma.
Uyku, hata, acziyet, bilgisizlik.
Unutma, hastalık, bunama, zaruret.
Sarhoşluk, hezl, sefihlik, hacr.
İnsanın tam mükellefiyeti 15 yaşında başlar ve 65 yaşında biter. Nominal ömrü 100 yıldır, yarısı erginlik hâlidir. Görevli olma bu yaşlarda olur. Diğer zamanlarda ehliyet kısıtlıdır. Ayrıca normal zamanlarda da şeriat hükümlerinden istisna edilmiştir.
Hukukta hükümler şöyle konur. Önce tüm insanlar 15 ile 65 arasındadırlar diye kabul edilir. Hükümler bütün insanlara eşit olarak konur. Sonra çocukluk, yaşlılık, hastalık, unutma gibi olaylar mazeret sayılır. Kullanma ehliyetinde kısıtlama getirilir. Çocuğun yapamadıklarını velisi yapar. Bedeni yükümlülükten de kurtulmuş olur.
İşte bu ayetteki "Fa" harfi bu özel durumları göstermektedir. "İllâ" ile değil de "Fa" harfi ile getirmesi, özürlerin de şeriat sınırları içinde olduğunu ifade eder. Emir mazeretleri de içine almak üzere verilmiştir. Bunun için istisna edilmemiş, "Fa" harfi ile beyan edilmiştir. Yani zaruretler asıl hükümleri nesh etmiyor. Asıl hükümlerde zımnen zaruretler istisna edilmiştir. Usulcüler arasında tahsis üzerinde tartışmalar vardır. Âmm veya hâss hükümler zaruretler dolayısıyla tahsisi İmam Şafii kavline uygun olarak zannidir. Nesh değildir. Tearuzlar arasında tearuzu giderendir. Arazlar dışındaki tahsiste ise Hanefilerin kavlini esas almak icap eder ve âmm katidir. Sonraki neshtir.