Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
"El-yevme / bugün" (Maide 3)
Bundan önce, "Bugün kâfirler dininizde ümitlerini kesmişlerdir" dedi.
Burada da "ve" harfi getirilmeden "el-yevme/bugün" kelimesi tekrar edilmiştir.
Buradaki "bugün" bedel olabilir. Konu değiştiği için arada "el-yevm" getirerek bize iki ayrı durumu anlatmaktadır. Küfretmiş olanların meyus olduklarını ifade etmektedir. Kâfirler mağlup oldular, yok oldular demiyor; küfretmiş olan kimseler dininizden ümitlerini kesmişlerdir diyor. Yani savaş sona ermiştir ama bu kanlı savaş değildir, bu siyasi savaştır.
Ayetteki "el-yevm"i bugün olarak ele alabiliriz.
Türk milleti dinsizliğe karşı mücadeleye İstiklâl Savaşı ile başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu teslim olmuştur. Meşrutiyetçiler (yani İttihat ve Terakkiciler) on sene içinde koskoca altı asırlık imparatorluğu bitirmişlerdir. Sevr dayatılmıştır. O tarihten itibaren Kuva-yi Milliye oluşmuş ve direnmeye başlamışızdır.
Kuva-yi Milliye nedir Meseleyi anlamaya ve anlatmaya oradan başlamalıyız.
a) İmparatorluk yıkılmış, bütün direnme ümidi kesilmiş. Sivil asker herkes ümitsiz, teslim şartlarını aramakta, kolay ölüm yollarını bulma çareleri düşünmekte. Ama Müslüman din adamları, köy mollaları dünyanın ahvaline bakmadan İslâmî direnişe geçmişlerdi; bu durumu ve teslimiyeti hazmedemiyor ve direnmek gerektiğini ileri sürüyorlardı.
b) Anadolu esnafı din adamlarının bu çağrılarına kulak vermiş ve onları desteklemişlerdi. Bir köy hocası olan adam halktan aldığı yardımlarla çete teşkilatı kurmuş ve Ruslara karşı savaştırmıştır. Bütün Türkiye böyle halk hocalarının davetiyle mâlen organize olmaya başlamıştır.
c) Savaş zamanları açlık ortaya çıkar, yağmacılık başlar, çapulculuk başlar, işsiz güçsüz insanlar ortaya çıkar. İşte, din adamları halktan aldıkları yardımlarla bu insanları düşmana karşı yöneltmişlerdir. Böylece çete ayaklanmaları başlamıştır. Tüm Anadolu kıyam hâlindedir. Halk açlıktan kıyam hâlindedir. Din adamları ise hamiyet-i diniye yani Hamiyet-i İslamiye olarak kıyam hâlindedir. Esnaf da bu durumdan yararlanıp yağmalanmaktan kurtulmak için din adamlarını desteklemektedir.
d) Kazım Karabekir, Erzurum'da halkın direnişini destekledi, Mustafa Kemal Erzurum'a geldiğinde onu korudu. İsmet Paşa ve Rauf Orbay Mustafa Kemal'in yanına geldiler. Mareşal Fevzi Çakmak da önce İstanbul'dan destekledi, sonra o da Ankara'ya geldi ve İstiklâl Savaşı bu sayede kazanıldı.