Kur'an'a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-12

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…

Kur'an yani söz konusu ayet burada ne diyor

"Hedyi de ihlal etmeyiniz." (Maide 2)

Gelecekte oluşacak ekonomide her malın ve ara malın ambarı olacaktır. Mal dediğimizde halkın kullandığı değerli eşyadır. Ara mal ise halkın işine yaramayan ama üreticiler tarafından kullanılan değerli eşyadır. Mesela demir halka yaramaz ama demirden mamul anahtar halkın işine yarar. İşte, her malın ve ara malın ambarı olacaktır. Üreticiler bir ambardan aldıkları bir eşyayı değiştirerek başka ambara teslim edeceklerdir. Stoklarla oluşan fiyat farkları onların ücreti olacaktır. Bu sayede insanlar başka insanlarla hiç karşılaşmadan kendilerine her zaman iş bulacaklardır. İşte buraya verilen malların bir kısmı "hedy" olacak bir kısmı "kalaid" olacaktır.

"Hedy" demek, standart mal demektir. Ambara verirsin ama sonra aynısını değil benzerini alırsın. "Kalaid" ise verdiğin etiketlenir, kilitlenir; sonra aynısını alırsınız.

Bir ambardan alıp ürettiğiniz malı kontrolden geçirir sonra onu ambara teslim edersiniz. Bir belge alırsınız. Bu belgede sadece malın adı yazılıdır. İşte bu "hedy" olmaktadır. Siz onu istediğinize devredersiniz. O belgeyi alan ambara gider, onu değil onun mislini alır. Buna "mislen eda" denir.

Bugünkü uygarlık esas olarak "mislen eda"ya yani "hedy"e dayanmaktadır.

Hac yapacak kimselerin kurbanları memleketlerinden alıp götürmeleri esastır. Gaye; dünyadan gelen kurbanların etleri birlikte kesmeleridir. Böylece insanlık dünyanın her tarafındaki canlılardan besinlerini almış olacaktır. Besin zincirinin temeli budur. Allah insanlara da bunu emrediyor; böyle bir yere gelerek (Mekke/"Kâbe") dünyanın her yerinden gönderilen hayvanları kesiyorsunuz ve ikram ediyorsunuz. "Hedy" hacıların Mekke'ye gitmeden önce gönderdikleri kurbanın adıdır. Ayet diyor ki; "Hedyi de ihlal etmeyiniz." (Maide 2) Bunların ihlal edilmemesi demek; bugün olduğu gibi, efendim ne gerek uzaklardan buraya kadar hayvanlara eziyet etmeye, orada ahırda beslenen ve sadece yemlerden oluşmuş hayvanları keselim, bu iş olsun bitsin deyip Allah'ın şeriatına müdahale etmeyin demektir.

Haram aylar vardır, haram yerler vardır.

Bir de haram eşya vardır, haram varlıklar vardır.

Haram aylarda, haram yerlerde, haram mallarda yasaklar kalkar, vergiler kalkar; buraya herkes malını getirir, istediği gibi teşhir eder ve pazarlar.