Kur'an'a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-9

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…

Ayet "Lâ tuhillû / ihlal etmeyin" şeklinde devam etmektedir.(Maide 2)

"Hulul etme" araya girme demektir. "Hallolma" çözülme anlamındadır.

"Helal olma" demek, ondan yararlanma meşrudur demektir.

"Hillû" dersek içine girip eriyin anlamına gelir.

"Lâ Tuhillû" ise onları eritmeyin demektir. Yani size uydurmayın, siz onlara uyun denmiş olur. İhlal etmeyin, eritmeyin demektir. Aşağıda sayılan şeyleri bozmamalıyız, onları bize uydurursanız ihlal edilmiş olur.

Bundan önceki bölümde topluluk içinde ikili ilişkilerden bahsedilmişti. Burada ise kişilerin topluluğa uyumu anlatılmaktadır. Burada yasaklanan şey şudur. Bunları kendi çıkarlarınıza çevirmeye çalışmayın denmiş olmaktadır. Bundan önce emir vardı. Akitleri yerine getirme emredilmiştir. Burada da helal etmeyin denmiş olmaktadır. Emirden sonra nehiy gelmiştir. Emir ile nehiy arasındaki fark emrin bir defa yapılmasıyla gerçekleşmesidir. Akdi yerine getirirseniz emir yerine gelmiş olur. Yeni akit yaparsanız o zaman onu da yerine getirirsiniz. "Ukûd" (akitler) harfi tarifle gelmiştir. Cins içindir. Demek ki her akit onun yerine getirilmesi için illettir. Bu emrin tekrarı sebebiyle değil, akdin yenilenmesinden dolayı oluşmaktadır. Nehiylerde ise nehyedilende süreklilik vardır. Hiçbir zaman yapılmaması gerekir. Hükümleri farklı olduğundan ayrı kelimeler ve sigalar gelmektedir. Birçok kelimeler vardır ki emir şeklindedir ama manası nehiydir. Aksi de vardır. Onların hükümleri farklıdır.

***

"Lâ tuhillû şeairellahi / Allah'ın şeairini ihlal etmeyin."

"Şa'r" baştaki kıldır, saçtır. Farkına varmak demektir.

"Şeair" insanın beyni içindeki bir düşünceyi ifade etmektir.

İlim ile şuur arasında büyük fark vardır. İlim bilgisayarda yüklenilen birtakım programların okunmasıdır. Ruhsal olay değildir. Fiziksel olaydır. Ruh onları algılar. İlim, şuur ise tamamen farklıdır. Şuurun onlara etkisini ve şuurun kendisini bilmedir. Aynaya bakan insan vardır. Aynadan akseden ilimdir. Ama gözün onu görmesi ve bu benim bedenimdir demesi ise şuurdur. Şuur demek bu benim demektir. Türkçede bilinç denmektedir.

Şimdi bilgisayarı ele alalım. Bilgisayarın arkasındaki çiplerde birtakım devreler vardır. Bilgisayardaki olaylar orada cereyan eder. Oturan insanın tuşlara basmasıyla devreye girer. Ekrana gelince okur. Bir de dışarıda olan olaylar vardır. Bilgisayarda olanlar bizim yüklediğimiz bilgileri almış, onları yüklemiştir. İnternetten de programları indiririz. Başkalarının programlarını almışızdır. Bilgisayarımızda paylaştığımız klasörlere dışarıdan ulaşılabilir. Yaptığımız hesapları hesaplamış, hafızasına kaydetmiştir. Bilgisayarı okuyan oradaki bilgileri almaktadır. Ama insan başka, bilgisayar başkadır. İlim ile şuur arasında da işte bu fark vardır. Kişinin şuuru onun bilincidir.