Anlatmaya çalıştığım konunun daha iyi anlaşılıp istifade edilmesi için önceki yazım -ve kooperatifleşme konusunda önceki birkaç yazım- ile birlikte okunmasını tavsiye ediyorum... Konunun önemine binaen yaptığımız bu hatırlatmadan sonra kaldığımız yerden devam edelim ve özellikle ilgililerle yetkililerin bu uyarılarımızı dikkate almalarını dileyelim "Kırsal alanlardaki konuya yaklaşırken, buralarda yaşayan halkın büyük ölçüde orman, tarım ve mera arazilerinden elde edilen çeşitli ürün ve hizmetlere bağlı olarak yaşadığı görülmektedir (Bozdoğan ve ark., 2016; Durduran ve ark., 2018). Bu nedenle kırsal alanlardaki orman, tarım ve mera arazilerinin en uygun mekânsal tahsisini gerçekleştiren planların yapılması ve bu planlara göre yönetilmesinin sağlanması önemlidir. Ancak bu şekilde arazi kaynaklarını etkin ve verimli kullanarak kırsal kalkınmaya katkı sağlanmaktadır (Yılmaz, 2006; Durduran ve ark., 2018). Kırsal alan yeni yapılanmalar için bir rezerv alanıdır. Yeni yerleşim ve sanayi bölgelerinin oluşturulmasında, yeni yolların, hava alanlarının, barajların ve benzeri kalkınma yapılarının oluşturulmasında gerekli arazilerin sağlanması çok yönlü bir kırsal alan düzenlemesiyle olasıdır. Dolayısıyla, uzun bir yasal süreci ve ağır bir ekonomik yükü olan kamulaştırma gibi bir yönteme başvurmaya gerek yoktur. Bu bağlamda, proje bölgesi olarak seçilen bölge ile ilgili kurum ve kuruluşların çeşitli planlama taleplerini toplamak, karşılıklı dengelenmek ve olumsuzlukları gidermek için önlemler almak amacıyla arazi toplulaştırması yapılmaktadır (Auweck,1993; Bozdoğan ve ark. 2016; Durduran ve ark., 2018). Türkiye'nin kalkınmasında önemli rol oynayan karayolları, demiryolları, havaalanları, barajlar, madenler, sanayi sahaları, okullar, turizm tesisleri, sulama ve drenaj kanalları vb. kamu yatırımlarında kullanılmak üzere, gerekli olan arazilerin karşılanmasında ve söz konusu tesislere yatırım maliyetlerinin azaltılmasında arazi toplulaştırma çalışmaları oldukça önemlidir. Bu nedenle, T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü (TRGM) tarafından yürütülen hizmetler olan arazi kullanım planlaması, köy gelişim alanlarının tespiti ve yeni yerleşim yerlerine ait imar planı çalışmaları, çiftçi eğitimi ve arazi toplulaştırma çalışmalarının birlikte ele alınması gereklidir. Uydu verileri ve en son hesaplama teknolojileri kullanılarak yapılan çalışmaya göre Türkiye'de toplulaştırması yapılabilecek arazi miktarı 14 milyon ha olarak hesaplanmıştır. Bunun 8,5 milyon ha sulu ve 5,5milyon ha da kuru alanlar oluşturmaktadır (Sönmez Yıldız, 2012). Gerek Türkiye'de ve gerekse diğer ülkelerde gerçekleştirilen ve potansiyel toplulaştırma çalışmalarının belirli bir plan içerisinde gerçekleştirilmesi zorunluluğunu ortaya çıkmaktadır. Planlama genel anlamda geleceğe