"İlim İlim Bilmektir, İlim Kendin Bilmektir" -12

ÂSIFÂT - NÂŞİRÂT ile devam ediyoruz "Âsıfât çifti"ni biz "Gaye" ve "Meşiet" olarak belirlemiştik. Bir iş yapıldığı zaman bir hedefi olmalıdır. Abes hareketler düzgün de olsa manasızdır. Şüphesiz hedef ancak bilinçli bir varlık için söz konusudur. Bitkiler ve hayvanlar da yaşamayı hedeflemişlerdir ancak bizim şimdilik o hususta fazla bilgimiz yoktur. Sadece biz insanların birbirleriyle ilişkileri vardır. Kişiler varlıklarını sürdürmek istemektedirler. Kendileri yaşayamazlarsa nesillerinin yaşamasını istemektedirler. Bunlar birbirini tanıyor ve özel ilişkiler kuruyorlar. Gaye kişilerin yaşamalarını sağlamak, bilhassa insanların yaşamalarını sağlamaktır. Biz diğer canlıların da bizim için var edildiğini kabul ediyoruz. Allah öyle diyor. Gaye yaşamak olunca kişi hak sahibi olmaktadır. Buna karşılık "Meşiet" yani dileme başta yer almaktadır, bu da topluluğun oluşmasıdır. Yani kişiler birleşip topluluk oluşturmakta, topluluk birtakım kurallar koymakta, o kurallar içinde kişiler kendi varlıklarını ve huzurlarını sürdürmektedirler. Böylece dört kutup dört yarım merkezi bağlarla birbirine bağlanmış duruma gelmektedir. pushfn('ads'); İNSAN İnsanın Nâşirât çifti "Fikir" ve "His" idi. Âsıfât çifti de "İrade" ve "Ünsiyet" idi. "İrade" ile "Ünsiyet" arasında bir bağlantı olmalıdır. "Fikir" ile "His" arasında da bir bağ olmalıdır. Hisler kişinin ihtiyaçlarını belirler. Bunu Arzu denen bir meleke ile Fikre bildirir. "Fikir" Muhakeme denen meleke ile bunu değerlendirir. Demek ki "Fikir"de Muhakeme denen bir meleke var, onunla "His"se bağlıdır. "His"te ise "Arzu" denen bir meleke var, onunla Fikre bağlıdır. Arzu hep yapılmasını ister. "Muhakeme" ise imkânları araştırır, olabileceklerini ortaya koyar. İnsandaki "İrade" ise bunların zamanlamasını yapar ve bedeni harekete geçirir. İşte, "İrade"nin "Ünsiyet" ile ilişkisi bedeni "Hareket"e geçirmesidir. İnsan topluluk içinde yaşayabilen varlık olduğu için bütün hareketleri topluluk içinde ve topluluğun düzenine tâbidir. "Hareketler" topluluk içinde telif edilir yani birleştirilir ve bütünlük arz eder. Senin benim hareketlerimiz sonunda topluluğun ortak faaliyeti olur. O halde "Ünsiyet"te "telif