Erbakan; "İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye"-16

-Erbakan Hoca uyarmıştı: "İsrail, İran'la savaşacak ama asıl hedef Türkiye'dir."-

Önceki 10 yazı TEŞHİS, bu yazılar da TEDAVİ yani ÇÖZÜM yazılarımızdır

Tedavi ve ÇÖZÜM içerikli yazılarımıza kaldığımız yerden devam

Ticaret ortak para birimleriyle yapılabilir. Kendi para birimimizi kullanarak dış etkilere karşı dayanıklı hâle gelebiliriz. Bu, sadece bir ekonomik hamle değil, bağımsızlık deklarasyonudur. ABD ve AB'nin "tek para, tek merkez" dayatmasını kırar.

Peki, neden hâlâ birleşemiyoruz

Çünkü bizi sürekli çatıştırmak istiyorlar. Sünni-Şii ayrımı, Doğu-Batı kutuplaşması, uluslararası ambargolar Bunların tamamı emperyalist projelerdir.

Ama Kasr-ı Şirin'den bu yana 400 yıldır savaşmayan Türkiye ve İran, bugün barışın ve istikrarın iki kalesidir.

Artık hesap zamanı, barış zamanı, yeni bir dünya düzeni kurma zaman.

Türkiye, İran ve diğer İslam (barış) birleşirsek hem ekonomik sömürüye hem bölgesel savaşlara hem de medeniyet krizine çözüm oluruz.

Üçüncü bin yılda, kanla değil akılla yol almak istiyorsak, bu birlik kaçınılmazdır.

Türkiye ve İran birleşirse, sadece sınırdaş ülkeler değil, tüm İslam coğrafyası arkasından gelir ve bu sayede bütün beşeriyet de bu birliktelikten istifade eder.

İşte o zaman dünya dengesi değişir ve adil bir dünya düzeni kurulur.

Bu sayede bizim masada itibarlı yerimiz olur hem de baş köşede.

İran Yıkılırsa Türkiye Ne Kaybeder

Orta Doğu'da taşlar yeniden yerinden oynuyor. İsrail ve ABD'nin uzun süredir hedef tahtasına koyduğu İran'a yönelik saldırılar artık daha doğrudan, daha sivil ve daha yıkıcı hâle geldi. Özellikle Tebriz, Urumiye gibi Türk nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerdeki cezaevleri, altyapı ve sivil hedeflerin bombalanması yeni bir fırtınanın habercisi olabilir.

Peki, bu fırtına Türkiye'yi nasıl etkiler

1. Yeni bir göç dalgası kaçınılmazdır.

Suriye İç Savaşı'nda yaşananlar hâlâ hafızamızda. Eğer İran'ın kuzeyi -yani Tebriz, Erdebil gibi Türkiye sınırına yakın bölgeler- hedef alınırsa, milyonlarca insan Van, Iğdır, Ağrı hattından Türkiye'ye sığınmak zorunda kalacak ve bu insanlar Suriyeliler gibi Arap değil, İranlı Türkler olacaktır. Bu, kamuoyunun tepkisini daha da kararsız hâle getirebilir.