"Adil Düzen uygulanabilir mi" sorusuna cevap-6

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam …

Hayrettin Karaman, 3 ciltlik "Hayatım ve Hatıralar" kitabında "Erbakan'ı Adil Düzen'den vazgeçirme raporlarını" da yazmış, Süleyman Karagülle Hocam ile 2009 yılında tamamına KİTAP seviyesinde cevaplar yazmıştık; bazı cevaplarımızla devam edelim…

Yazdıklarım sadece Adil Düzen'den vazgeçirme raporlarına cevaplarımızdır…

"Biz Akevler olarak bu konularda çalışmak gerektiğini ortaya koyduk. Katılanlar bunun idraki içinde kendi görüşleri ve uygulamaları ile katkıda bulundular. Erbakan da kendi görüş ve anlayışı içinde uyguladı. Bu husustaki icmalar, uygulamalardan sonra 200-300 sene sonra ortaya çıkar. Bizim ısrarımız, sorunlarımızı bugünkü ilimlerden yararlanarak, Kur'an'ı klasik usûlü fıkıh kuralları içinde anlayarak çözmektir. Bundan başka çözüm ve çıkar yol yoktur diyoruz. Biz anladık demiyoruz; anlamaya çalışıyoruz diyoruz. Uygulama yapmadan anlaşılmaz diyoruz. Akevler'de denedik... Millî Görüş'te denedik...

"Katılıyoruz. Allah her uygarlığı bir kavme vermiştir. "III. Bin Yıl Uygarlığı"nı kurma görevini Türkiye vatandaşlarına vermiştir. Allah israf yapmaz. Her uygarlık için bir merkez oluşturmuştur. Bize göre Allah "III. Bin Yıl Uygarlığı"nı kurma görevini Tük halkına vermiştir. İlmî çalışmalar Akevler'e aittir. Siyasi çalışmalar Millî Görüşçülere aittir. Dinî çalışmaları cemaatler yüklenmiştir. Bunlar çağımızın müsbet ilimlerini benimsemiş çalışmalardır. Kabul etmek gerekir ki ekonomik çalışmalar da Anadolu holdinglerinindir. Henüz bunlar uykudadırlar; müsbet ilme dayalı bir faaliyette yokturlar. Bir gün onları da uyandıracak bir grup ortaya çıkacaktır. İlmî çalışmaları Akevler yapmaktadır...

"II- Adil Düzen'in Tenkide Açık Yönleri

"a) 'Tartışıldığı şekilde' deniyor. Kimse bizimle tartışmadı. Sadece muhalefet ettiler. Şikâyet ettiler. Kendimizi ancak siyasi partilerle savunabildik. Bize muhalif olanları böylece devirdik. Gerçi "bu yollarda beraber yürüdüklerimiz" bizi bırakıp ayrıldılar, gömlek çıkardılar, başka yollara saptılar. Ama onların belli makamlarda bulunan bugünkü varlıkları bizi koruyor. Bundan sonra siyasetten uzak duran kooperatifler kurulacak ve onlar başarılı olacaklardır...

"c) Bir kooperatif (Akevler) kendince "Adil Düzen"i ortaya koyacak kadro bulamaz. Siyasi bir partinin benimsemesi gerekir. Türk halkının henüz ilk iki sene içinde (Millî Görüş'ün ilk partisi MSP'yi) iktidara ortak etmesi, "Adil Düzen"e bir taraftan kadro kazandırmış, diğer taraftan Türk milletine tutunmuştur. Ancak zamanla bizzat kendi yetiştirdiği kadrolarca dışlanmış, üniversitelerden kovulmuştur. Gerçek ilim adamı demek; herhangi bir olayı eleştirir ve ölümü göze alarak onu tarafsızca değerlendirir. Biz ilim adamlarından bizi desteklemelerini istemedik, bizi değerlendirmelerini istedik. Onlar ne yaptılar Onlar bizi dışladılar, 'siyasidir' dediler. Oysa bir şey dinî olduğu için dışlanamayacağı gibi, siyasî olduğu için de dışlanamaz. Kendilerinin eksikliğini bizim eksikliğimiz olarak göstermek, bizim cevaplamamızı gerektirir mi Biz yanlış yaptık, doğru olabilir. Ama biz üniversitelerin ellerini kollarını mı bağladık Siz de bizden ayrı olarak çıksaydınız. Biz sizi elinizi kolunuzu mu bağladık, engel mi olduk