Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Bu yazılar 4 Ağustos 2025 tarihinde Sami Akyel tarafından yazılan "Adil düzen" uygulanabilir mi" başlıklı yazı vesilesiyle yazılıyor. Ülkemiz ve bütün dünya için çok önemli olan bu konuyu gündeme getirdiği için kendisine tekrar teşekkür ediyor, söz konusu yazıdaki değerlendirmelerle devam ediyoruz…
"Hayrettin Karaman'ın yıllar sonra gelen bu ifşaatından anlıyoruz ki, Erbakan Hoca'ya karşı alttan alta bir muhalefet varmış. Altan alta yürütülen bu muhalif tavır ve "Adil Düzen" eleştirisi, tepki çeker endişesinden olsa gerek, yıllarca kamuoyundan saklanmıştır. Yine Karaman'ın ifşaatından anlıyoruz ki, bu gizli toplantıda sadece Adil Düzen eleştirisi yapılmış, alternatif bir sistem ortaya konulamamıştır. Karaman'a göre Adil Düzen'in "hatalı tarafları varmış". Bunun dışında "Türkiye şartlarında uygulanma kabiliyeti yokmuş". Bundan da öte "geçiş döneminde dahi uygulama kabiliyeti yokmuş". Geçiş döneminde dahi uygulama kabiliyeti yok diyebilmek için, Adil Düzen'i anlamamak yahut önyargılı olmak gerekir.
Neden uygulama kabiliyeti olmasın ki Irkçı emperyalizmin dayattığı faizci kapitalist sistemin uygulama alanı oluyor da Adil Düzen'in uygulanması neden mümkün olmasın.
Adil Düzen, Siyonizm ve Emperyalizm'i reddeder; bunların planlı ve bilinçli "modern müstemlekecilik" yani sömürgecilik anlayışına karşıdır. Adil Düzen, Siyonizm ve Emperyalizm'in insanları köleleştirdiği "köle düzeni"ne karşıdır. Adil Düzen, "köle düzeni"nin insanları "geçim sıkıntısına, geri kalmışlığa, işsizliğe, sefalete ve açlığa"mahkûm edilmesine başkaldırıdır. Adil Düzen, faizci kapitalist sisteme karşıdır ve faizsiz bir dünyanın mümkün olduğu tezini savunmakta; faizsiz bir dünya için çare, çözüm ve teklifler de ortaya koymaktadır. Adil Düzen, temelde "Hakkı üstün tutan" bir zihniyete sahiptir ve "Hakkı üstün tutmayı" gaye edinmiştir. Adil Düzen, bâtılın "kuvvet, çoğunluk, imtiyaz ve menfaatten" devşirdiği, hak sebebi olarak gördüğü şeylerin aslında hakkı olmadığını savunur. Gerçek hak sahipliğinin ancak "Temel insan hakları (din, mal, can, akıl, nesil), emek, karşılıklı rıza ve adalet"le elde edilebileceğini hatırlatır. Adil Düzen, "kuvveti üstün tutan zihniyeti değil, hakkı üstün tutan zihniyeti" savunur.
Adil Ekonomik Düzen, faizci kapitalist düzenin şu beş mikropla insanları sömürdüğüne, ezdiğine dikkat çeker: "Faiz mikrobu, haksız vergi mikrobu, darphane mikrobu, kambiyo mikrobu, kredi sistemi mikrobu". Enflasyonun ana sebebinin bu beş mikrop olduğunu iddia eder. Bunlara çözüm getirerek insanları hayat pahalılığından ve kölelikten kurtaracağını örneklerle anlatır.