Türkiye Cumhuriyeti Hükümet Başkanı ve Bakanların Dikkatine!
Bu yazılar aynı zamanda yüz yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en başarılı hükümeti 54. Hükümet'in Başbakanı Necmettin Erbakan'ın ifadesiyle, "Bu uygulamalar Adil Düzen'in kokusu mesabesindedir" dediği, mesela 'Denk Bütçe' ve 'Havuz Sistemi' uygulamalarını hatırlatmak ve Adil Düzen'in aslını uygulamanız için yazılmaktadır…
Hayrettin Karaman 3 ciltlik "Hayatım ve Hatıralar" kitabında "Erbakan'ı Adil Düzen'den vazgeçirme raporlarını" da yazmış, Süleyman Karagülle hocam ile 2009 yılında tamamına KİTAP seviyesinde cevaplar yazmıştık; iddialara cevaplarımızla devam…
***
C 10) Uygulanabilirlik Açısından Bakıldığında
a) Bu modelin (yani Adil Düzen'in) uygulanabilirliği şüphelidir. Çünkü iktidara gelecek bir partiye bu modeli uygulayabilecek bir intibak sürecine imkân vermemektedir. Parti iktidara geldiği anda, mevcut insan, müessese ve anayasa içinde tedricen tekâmül prensibinin uygulanmasına imkân vermeyecek kadar sert ve radikal hükümlerle karşılaşacaktır. Üstelik bunlar İslam'ın normatif prensiplerinin ve nassların icabı da değildir.
CEVAP: a) İslâm düzeninde ekseriyet sistemi yoktur. Onlara göre parti ekseriyetle iktidara gelecek, anayasayı değiştirecek ve ülke düzelecek! Böyle bir şey yoktur. Bize göre anayasa millî mutabakatla oluşur.
Biz Akevler'i, siz Osmanlıları, öbürleri kapitalizmi, diğerleri sosyalizmi, üçüncüler faşizmi getirir. Tartışırız. Müspet ilmi hakem yaparız. Nerede uzlaşırsak onu anayasa yaparız. Anlaşamadığımız yerlerde hakemlere gideriz. Hakemlerin kararlarına uyarız. Hakemlerin kararlarına karşı da dava açma hakkımız her zaman mahfuz olacaktır. Biz hâkim değil tarafız.
Eğer biz (Adil Düzen) getiremezsek başkaları getirip (zalim düzen) dayatırlar.
b) Türkiye için hazırlanan bu model, diğer Türk cumhuriyetleri için hiç kabil-i tatbik olmayabilir.
CEVAP: b) İslâmiyet'te içtihat vardır, icma vardır. İcmalar birliği sağlar, içtihatlar ise hürriyet ve bağımsızlığı sağlar. İcmalar içtihatlara dayanır. Yani herkes ayrı ayrı içtihat yapar. Vardıkları aynı sonuç icmadır.
Biz diğer devletlere bizim Adil Düzen'i kabul edin demedik. Kendiniz içtihat yapın ve kendi icmalarınızı oluşturun dedik. Biz yalnız İslâm âlemine hitap etmedik. Gerek Avrupa'da gerek Asya'da ilim adamları ile tartıştık. Dikkat edilsin, "ilim adamları ile tartıştık" diyoruz. Siyasi adamlarla işbirliğine girişmedik.