Haziran ayına kadar uygulanan nas politikası ve sonrası agresif faiz artışı ile karşı karşıya kalan bankalar kâr için elini bir kez daha vatandaşın cebine soktu.

Bankaların son bilançosunda faiz dışı gelir yani ücret ve komisyonlar yüzde 200'e kadar arttı.

Yani bankalar bankacılık faaliyetinden çok, şubesine gelen veya gelmeyen müşterilerinden aldığı ücret ve komisyonlardan kazandı.

Öyle ki, Türkiye'nin en büyük 5 bankasına baktığımızda ücret ve komisyonlar olmasa bankalar kâr açıklayamayacak.

Diğer bir anlamla personele maaşı bile veremeyecek.

Yüzde 57 faizle alınan parayı bankalar yüzde 65-70 ile kime nasıl satar

Şu anda bankaların neredeyse tek gelir kaynağı ücret ve komisyonlar.

Bankaların bilançosunu Türkiye'de en iyi analiz eden Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner Gökten, bu ücret ve komisyonları "şubeye ayak bastı parası" olarak yorumluyor.

Vadesiz oyunu yine başladı

Türk lirasının değerli olduğu faiz oranlarının yüzde 60'a vurduğu bu dönemde bankalar eski alışkanlığı vadesize yeniden döndü.

Aralarında dev bankaların da bulunduğu bankalar, vatandaşın parasını bedava kullanmak için kandırma yöntemine gidiyor.

Bazı bankalar tarafından "Hayırlı Cuma", "Süper Cuma" ve "Cuma to Pazartesi" adı verilen sözde kampanyalarla kendisine güvenen ve inanan müşterilerini kandırıp parasını faiz vermeden 4 gün vadesizde tutuyor.

Bankalar genelde 32 günlük aylık vade sonunu cuma gününe getirecek şekilde ayarlıyor. Yani 32 gün değil de bu bazen 34-35 gün oluyor. Amaç vade bitiş tarihi cuma gününe gelsin.