Sigorta eşkıyalığı!

Sigorta bir ihtiyaçtır!

Eğer kendini malını mülkünü sigortalamak istersen bir sigorta acentesine gidersin ve sana sunulan ürünü hesabına gelirse satın alırsın.

Baktın ki, fiyat ya da paket içeriği senin ihtiyacını karşılamıyor başka bir sigorta şirketinin acentesine teklif alırsın.

Bu olması gereken.

Peki Türkiye'de nasıl oluyor

Türkiye'de kendi rızası ile sigorta yaptıran insan sayısı neredeyse yüzde 20'lerde.

Çünkü artık Türk insanı için sigorta poliçesi bir kâbus haline geldi.

Bunun da sorumluları faiz dışı gelir yaratmak isteyen bankalar ve aç gözlü sigorta şirketler.

Daha fazla kar hırsı ile bankalarla acentelik hizmeti anlaşması yapan şirketler, yurtdışı tatili ve bankalara yüzde 40'a varan kâr marjı ile Türkiye'de sigortacılığın çivisini çıkarttı.

Son krizle birlikte kar marjları düşen bankalar daha fazla kar için bankacılık hizmet geliri adı altında faiz dışı gelir yaratmaya çalışıyorlar. Bunu da ücret, komisyon ve sigorta ile yapıyorlar.

Banka personeline verilen zoraki ve hiç adil olmayan sigorta hedefleri hem bankacıları hem de bu şubelere ayak basan müşterileri bezdirdi.

Vatandaş banka şubesine herhangi bir işlemden dolayı girse bile personel ona sigorta poliçesi satmaya çalışıyor. Hiçbir zaman riske dönüşmeyecek saçma sapan sigorta poliçeleri yüksek kâr marjı tarafından banka müşterilerine adeta dayatılıyor.

Özellikle krizden bunalmış ve çareyi aylık yüzde 4-5 faizle kredi alacak kadar çaresiz insanlara bir değil birkaç sigorta poliçesi zorla yapılıyor.