Kanun benim diyen markalar

Geçen hafta sosyal medyaya ilginç bir haber düştü. Japon üretimi bir otomobili alan vatandaş sıfır aracının paslandığını fark eder. Servise gider ve durumu anlatır. Servis bunun üretim hatası olduğunu söyler.

O zaman değiştirin dediğinde "Olmaz! Bir pas için değişir mi. Biz size bir yıllık ücretsiz bakım hediye edelim" der reddeder.

Vatandaş olayı o ülkenin büyükelçiliğine taşır.

Elçilik yanıt verir.

"Siz AB ülkesi olmadığınız için yargıya gideceksiniz."

İyi de yargı yıllar sürer!

O zaman size bol şans der konuyu kapatır.

Yargı! Buyurun dava açın.

Bu ülkede! Anayasa Mahkemesi kararının bile yok hükmünde sayıldığı bu ülkede şirketler neler yapmaz ki

Nitekim de yapıyorlar.

Kanunlara meydan okuyup kendi kurallarını dayıyor.

Tüketici kanununu dikkate bile almayan dahası yargıdan korkmayan şirketler var.

Bana ulaşan bir örnek, ölmüşüz haberimiz yok türünden.

Tüketici mağduriyeti yaşayan bir avukat. Başarılı bir avukat. Kendi alanında en iyilerinden.

Ama gelin görün ki bu başarılı avukatın hukuk bilgi ve becerisi bir şirkette para etmiyor.

Avukat Nazlı Sezer, Türkiye ve Londra arası satış yapan BURQU isimli online bir butikten kıyafet alışverişi yapıyor ve ürünü teslim aldıktan sonra iade etmek istiyor.