Faturayı kim ödeyecek

4 kişi lüks bir lokantaya gidiyor.

Masada 3 kişi en pahalı yemekleri yiyip içiyor. 4. kişi ise sadece çorba ile karnını doyuruyor. Öyle ki bir kola dahi içemiyor hesaptan korktuğu için.

Yemek yeniliyor ve hesap geliyor. Masada en çok yiyen içen faturayı, en az yiyen ve hiçbir şey içmeyen garibana uzatıyor ve "öde!" diyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, o adam yemedi ki faturayı ödesin!

Aksırıp tıksırana kadar yiyip içen değil de gariban neden faturayı ödesin değil mi

Doğru, ama her zaman doğru işe yaramıyor.

Tıpkı AKP Türkiye'sindeki gibi.

2021 yılında dünya finans tarihinin en pahalı deneyi başladı.

Deneyin amacı şuydu:

Faizler düşürülecek, sanayici daha ucuz kredi alacak ve üretim yapacak. Çok üretim yapan fabrikalar daha çok işçi alacak, işsizlik azalacak. Türkiye daha çok ihracat yapacak!

Dünyada bunu yapan var mı

Elbette yok!
Böyle bir ekonomi modeline tüm ekonomistler karşı çıktı.

"Yapmayın etmeyin" dediler!

Onlar yaptı! Faizler yüzde 8,5 seviyesine düştü. Enflasyon 80, faiz yüzde 10. Bu değil Türkiye, dünya tarihinin en büyük servet transferine neden oldu.

Garibanın üç beş kuruşluk tasarrufu, holdinglere ve zenginlere gitti.

Garibanlar hiç mi faydalanmadı

Elbette onlar da bu sofradan paylarını aldılar.

Onlar gidip kredi kartından ve bankadan 50-10 bin lira çekip, kendi çapında değerlendirmeye çalıştı.

Tıpkı o lokantadaki masada yemek yiyenler gibi. Birileri milyonluk krediyi adeta bedava alırken diğerleri en fazla 100 bin lira aldı. Zengin 0,79 faizle 20 milyon kredi çekip markalı konut alıp onun taksitini enflasyonda eritip bedavaya getirirken, diğer gariban Güngören'de, Zeytinburnu'nda Bağcılar'da 2 milyona kredi ile ev aldı.