Büyük fırtınaya hazır olun!

Büyük fırtınaya hazır olun! Peki büyük fırtına nedir biliyor musunuz

Büyük fırtınanın adı resesyon!

Aslında Türkiye'deki resesyon tehlikesini yaklaşık 6 ay önce dile getirmiştim. Ama son bir haftada yoğun bir şekilde konuşulmaya başlandı. Son gelen sanayi üretimindeki düşüş, konut satışlarındaki düşüş ve ticari hayattaki yavaşlama resesyonun en büyük işareti olarak gösteriliyor.

İşsizlik yeniden yükselmeye başladı.

Resesyon yani durgunluk başlamasıyla birlikte işsizlik de hızla artacaktır.

İnsanlar işsiz kalınca daha az harcayacak, bankalara borcunu ödeyemeyecek. Yani küçülmeyle birlikte daha çok insan işsiz kalacak.

Tam bir zincirleme!

Her şey birbirini tetikleyecek.

Peki Türkiye neden resesyona girecek

Elbette faizlerin yüksekliğinden.

Zaten bir süredir başta Amerika olmak üzere Avrupa'da birçok ülke resesyonla boğuşuyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, bu kadar kötü bir şey olan resesyonun bitmesi için neden faizlerin düşmesi sağlanmıyor.

O kadar kolay mı

Bunu yedikçe obezleşen, normalde 65 kilo olması gereken bir bedenin 120 kilo olmasına benzetin.

Yeniden zayıflayıp normale dönmesi için çok diyet yapması lazım. Diyet için de daha az yemek yemesi lazım.

Türkiye NAS döneminde obezleşti. Yüksek faizle diyet yapıyor.

Yapmaz ise yüksek enflasyon ülkeyi kasıp kavuracak.

Merkez Bankası üzerinde korkunç baskı var.

Faizi düşürmesi için hem siyasilerin hem de iş dünyasının baskısı var.

Ama Türkiye artık hasta bir ülke ve ekonominin düzelmesi için bu ilacı daha çok uzun süre almak zorunda.