Borsaya vergi gelmeli mi

Türkiye gelir adaletsizliğinde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri.

Hani diyorlar ya, "Türkiye'de kriz var ise bu kadar lüks arabayı kim alıyor, bu kadar pahalı restoranlarda kim yemek yiyor" işte bu gelir adaletsizliğinin fotoğrafıdır aslında.

İşin en garip yanı ise bunu savunan kişilerin o arabaya binip, o lüks lokantalarda yemek yiyenlerin olmaması.

Gariban asgari ücretli, ya da 10 bin 50 lira emekli maaşı ile açlık sınırının bile altında yaşayanlar.

Oysa Türkiye'nin 10 milyonu İsviçre gibi bir yaşam sürüyor, geri kalan 75 milyonu ise Bangladeş gibi

Dedim ya Bangladeş, İsviçre'deki insanların yaşam şartlarına bakıp savunma yapıyor.

Bu imkânsızı AKP başardı.

Buna benzer bir olay da vergide yaşanıyor.

Koca koca şirketlere bakıyorsun, komik komik vergi veriyor. Mesela borsanın ağır toplarından olan bir şirketin ödediği vergiye bakalım:

32 milyar TL kâr eden şirket, 134 milyon TL vergi ödeyecek! 2023 yılında 32 milyar TL kâr eden bu şirketin ödeyeceği vergi 134 milyon TL. Yani kârının yüzde 0,4'ü; bin TL kârın 4 TL'si.

Hemen bakıyorsun dev inşaat şirketlerinin, bankaların ve sigorta şirketlerin vergi borcu siliniyor.

Tüm bunlar olurken devlet İBAN attığı için muslukçu Hasan'ın, berber Mahmut'un peşine düşüyor.

1 ayda hesabına İBAN'dan gelen 5 bin liranın vergisinin peşine koşuyor.

İşin en garibi ise bunu da gariban savunuyor.

Elbette kaçak olmamalı diyerek komşusu esnafı ihbar ediyor. Devletin en az bin liralık gelir kaybını önlüyor(!).