Bahane bulundu: İran-İsrail savaşı!

Mehmet Şimşek, tam iki yıldır ekonomi yönetiminin "kaptan koltuğunda" oturuyor. "Ekonomi programı" dedikleri şey, aslında dolaylı vergilerden öteye geçemedi. Zamlar ve vergilerle boğuşan vatandaş, ezilirken büyük sermayedarlara hiç dokunulmadı. İşte buna maliye politikası deniyor.

Bu program yetersiz gelince, tüm ağırlık para politikasına kaydırıldı: esas durak yüksek faizdi. Amaç açıktı: yüksek faizle sıcak para girişini sağlayıp Merkez Bankası kasasını doldurmak. "Başardık" diyeceklerdi Ve kısmen başardılar da.

Ancak çok ağır bir faturayla: Türkiye, bir yabancıya tefeci faiziyle 50'yi bulan maliyeti vergilerle öderken, 19 Mart'ta sistem çöktü. İmamoğlu'nun gözaltı ve tutuklanma süreciyle birlikte 60 milyar dolar bir gecede uçup gitti. Ardından gelen toparlanma çabaları, ne yazık ki umut vaat edecek düzeye çıkamadı.

Çöken programın sessiz itirafı

Mehmet Şimşek ve AKP yönetimi artık açıkça söylemeye başladı: "Başarılıydı, ama başarısız oldu." Peki, AKP'nin beklediği "bahane" neydi İsrailİran gerilimi, karşılıklı füze saldırıları, ABD'nin çatışmaya müdahil oluşu Hepsi bir anda Türkiye'nin zayıf performansı için "güçlü örtüler" haline getirildi.

Enflasyon kaçağı: Petrol faturası

Sorunun özü: yeniden enflasyona sürükleneceğiz. Petrol fiyatları hızla yükseliyor. Petrol 80 doların üzerine çıktığında, benzinde litre fiyatı 60TL'ye kadar çıkacak. 100dolara ulaşırsa bu fiyat 7580TL bandına yerleşebilir. Tarlada 5TL'ye satılan domates, İstanbul'a nakliye ve masraflarla geldiğinde, ciddi bir zam ile tüketiciye ulaşacak.